
Yatırımlar Durduruldu, İthalat Dibe Vurdu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılının Ocak–Nisan döneminde tekstil makineleri ithalatı 553,3 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2025’in aynı döneminde bu rakam %16,5 düşüşle 462 milyon dolara geriledi.
Bu sert düşüş, Türk tekstil üreticilerinin sıfırdan yeni yatırım yapmadığını ve üretim kapasitelerini genişletmeye dönük adımları askıya aldığını ortaya koyuyor.
Avrupalı Üreticiler Pazar Kaybediyor
En büyük etkiyi ise Avrupa menşeili tekstil makine üreticileri hissetti. Pazarda yaşanan daralma, yüksek fiyat politikalarıyla hareket eden Avrupa merkezli üreticilerin satış grafiğini sert şekilde aşağı çekti. Türk üreticiler artık yatırım maliyetlerini minimize etmek adına Uzakdoğulu üreticilere yöneliyor.
Uzakdoğu Markaları Öne Çıktı
2025 ithalat verileri incelendiğinde; Çin, Hindistan ve Tayvan gibi Uzakdoğu ülkeleri, segment bazında satışlarını korumayı başarırken, Avrupa firmaları neredeyse tüm segmentlerde ciddi kayıplar yaşadı.
Enerji, kur baskısı ve azalan kârlılık, Türk üreticiyi daha uygun maliyetli çözümlere yönlendirdi. Bu da pazarın ağırlık merkezini doğuya kaydırdı.
Fiyat Politikası Hataları Geri Tepiyor
Avrupa firmalarının, ekonomik daralma döneminde bile fiyat esnekliği göstermemesi; Türk alıcının Uzakdoğu teknolojilerine olan güvenini artırdı. Bu durum sadece mevcut satış kayıplarını değil, aynı zamanda Avrupa markalarının gelecekteki pazar payı kaybını da hızlandırdı.
Asıl Soru: Avrupa Bu Pazarı Yeniden Kazanabilir mi?
Pek çok sektör temsilcisi, "Pazar toparlandığında Avrupalı üreticiler geri dönebilecek mi?" sorusunu gündeme getiriyor. Çünkü bugün fiyat ve erişilebilirlik avantajıyla pazara giren yeni Uzakdoğulu markalar, kalıcı müşteri ilişkileri kurmaya başladı bile.
Avrupa menşeili üreticilerin, geçmişteki yüksek kâr beklentili, esneklikten uzak stratejilerinin bu kayıpta büyük etkisi olduğu sektör tarafından açıkça dile getiriliyor.
Sektörün Geleceği: Yerli ve Yabancı İşbirlikleri mi, Yoksa Teknolojik Ayrışma mı?
Uzmanlar, Türkiye'nin tekrar güçlü yatırım dönemlerine girmesi halinde mevcut oyuncuların artık tek başına yeterli olmayacağını, yerli üreticiyle işbirliği yapan, teknoloji ve servis gücüyle fark yaratan markaların öne çıkacağını vurguluyor.
2025’in ikinci yarısından itibaren özellikle yenilikçi, enerji verimli ve otomasyonlu çözümler sunan üreticiler avantaj sağlayabilir.
Stratejisini Değiştirmeyen Kaybeder
Türk tekstil üreticisinin yatırım kararları; döviz kuru, kârlılık, enerji maliyetleri ve hammadde tedariki gibi çok boyutlu dinamiklere bağlı.
Bu süreçte Avrupalı üreticiler için fırsat hâlâ var, ancak artık fiyat değil, çözüm odaklı yaklaşım belirleyici olacak.
Eski düzenin pazara geri dönüşü zor görünüyor; çünkü pazar yeni oyunculara kapılarını çoktan açtı.