Merkezi İsviçre’de bulunan Loepfe, müşterilerine yüzde 100 dijital ve yüzde 100 optik temizleme imkanı veren, makineler üreten tek firma olarak kendini konumlandırıyor. En önemli pazarları arasında Türkiye’nin de bulunduğu Loepfe, özellikle iplik eğirmede Kahramanmaraş, Adana, Çorlu gibi bilinen fabrika bölgelerinde birçok proje ve yatırıma tedarik sağlıyor. Firmanın çalışmaları hakkında Loepfe Satış Müdürü Elvio Re Sarto ile görüştük Tekstil Dünyası Yayın Grubu’na önemli açıklamalarda bulunan Loepfe Satış Müdürü Elvio Re Sarto, Türkiye’nin Loepfe için Çin ve Hindistan’dan sonra en önemli üçüncü pazar olduğunu belirtti. Türkiye’de lider pozisyonlarını korumak istediklerini söyleyen Sarto, Türkiye’nin bazı Ortadoğu ülkeleri için köprü görevi gördüğünü ve Türk ajanslar aracılığıyla Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan gibi ülkelere ulaşımın kolaylaştığını dile getirdi. Sarto, Türkiye sayesinde Ortadoğu ve eski Sovyet ülkelerinde de etkin rol oynadıklarını ve Türkiye’den beklentilerinin yüksek olduğunu söyledi.
Sarto, Türkiye’deki satış rakamlarının artış gösterdiğini belirterek; ”Türkiye’de satış rakamlarımız geçen yıla göre minimum yüzde 20-30 oranında artmış durumda. Tabiki bunu daha fazla arttırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Örneğin, ilk düşüncemiz, iplik temizliği ve bobin sarım makinelerindeki kalite kontrol sistemimizde şu andaki yerimizi koruyup sağlama almak olacaktır. Türkiye’de pamuk ekim alanı sürekli değişiyor ancak müşterilerin talepleri daima kaliteyi artırma yönünde oluyor. Müşterilerimiz ürettiği ipliklerin büyük çoğunluğunu ihraç ettiği için kalite talebinin hızlı bir şekilde artması da bizlerin pazardaki konumunu kuvvetlendiriyor. Bu yönde yaptığımız çalışmalar önümüzdeki yıllarda her iki tarafa da avantaj getirecek” dedi.
‘Pamukta Kirlenmeyi Önleyen Tek Firmayız’
Loepfe’nin ürünleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Elvio Re Sarto, özellikle dokuma ve iplik eğirme alanlarına yönelik teknoloji geliştirdiklerinin altını çizdi. Sarto; “Dokumada, tezgahlarda iplik kontrolü yapan araçlar üretiyoruz. Ama bizim ana işimiz iplik eğirme. İplik eğirme alanında Zenit ürününü tedarik ediyoruz. Aynı zamanda open-end için Rieter ve Savio makinelerinde kullanılan 3N1’i sunuyoruz. 3N1 open-endler için yeni jenerasyon bir temizleyici ve dünyada polipropilen ve yabancı maddeleri tespit özelliği olan tek cihaz. Şu anda bizden başka bu ürünü sunabilen bir üretici yok. Bir başka ürünümüz Zenit C ise, geleneksel elyaf ve polipropilen kullanan müşterilere yönelik, sargı makinesi için çok temiz ve hassas optik tespit yapabilen bir makine olarak öne çıkıyor” ifadesini kullandı.
Polipropilene Karşı P2 Sensörü
Otomatik bobin sarım makinesinde(winding machine) temizleyici olan Zenit’in, Türkiye’de yaptıkları işin yüzde 80’ini kapsadığına dikkat çeken Sarto, küresel alanda özellikle vurgu yapılan yeni nesil P2 sensörleri hakkında; “ Bizim en güçlü noktamız, geleneksel ürünlerde mükemmel saptama ve ipliğin her 2 mm’sinde algı kabiliyetine sahip sensörler üretiyoruz. Ayrıca P2 sensörünün çok üstün yabancı iplik tespit yeteneği bulunuyor. Ürünümüz, polipropilen üzerinde tek özel sensör konumunda yer alıyor” dedi.
İplik üreticilerinin kullandığı pamuğun zaman zaman polipropilen etkisi ile kirlendiğini hatırlatan Sarto; “Bu noktada biz Loepfe olarak, bu kirlenmeyi önleyebilen tek firmayız. Patentini aldığımız bu sistem, elektrostatik özelliği ile iplikteki polipropileni tespit edebiliyor. Bu şekilde de müşterilerimiz, ürünlerinde yüksek verimlilik, örme, dokuma gibi işlemlerde daha iyi kaliteye sahip oluyor” diye konuştu.
Son olarak Yarn Master ürün portföyü ile ilgili bilgiler veren Sarto, ilk Zenit Yarn Master ürününü 2000 yılında piyasaya sunduklarını belirterek sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Zenit Yarn Master, 13 yıldır üretimimizde mevcut bulunuyor. Tabi ki ürün 13 yılda 3 büyük gelişme gösterdi. Bunlar Zenit A,B ve şimdi de Zenit C. Günümüzde Zenit C, müşterilere en iyi teknolojiyi sunuyor. Mükemmel performans ve kaliteye sahip olan bu ürün, aynı zamanda müşterisine güvenirlilik de sağlıyor.”
