
Tekstil/hazır giyim, deri/ayakkabı ve mobilya başta olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan, pandemi döneminde uygulanan kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneğinin yeniden devreye alınmasını önerdi.
“Firmalarımız Türkiye’nin milli servetidir. Ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesini korumalıyız. Müteakip defalar dile getirdim. Emek yoğun sektörler zor durumda. Tekstil/hazır giyim, deri/ayakkabı ve mobilya başta olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmeli. Pandemi döneminde olduğu gibi kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneği yeniden devreye alınmalı. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için KOBİ’ler öncelikli olmak üzere reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı. Ticari kredilere ve ticari kredi kartlarına yönelik kısıtlamalar kaldırılmalıdır.”
Sektörlerde Alarm Zilleri
TOBB Başkanı’nın bu açıklaması, son dönemde açıklanan istihdam ve ihracat verileriyle örtüşüyor. SGK verilerine göre, yalnızca Mayıs 2025’te tekstil ve hazır giyimde 12 bin 286 kişi işini kaybetti. Yılın ilk beş ayında toplam 45 bin 904 kişilik istihdam kaybı yaşandı, 2 bin 659 firma kapandı.
Özellikle konfeksiyon ve hazır giyim sektörü, 2022’de ulaştığı 1 milyon 222 bin kişilik istihdam seviyesinden istikrarlı bir şekilde gerileyerek, son üç yıldır kan kaybediyor.
TİM verileri de ihracattaki sıkıntıyı gösteriyor:
- Ocak–Temmuz 2025’te hazır giyim ihracatı %6,2 düşerek 9,7 milyar dolara geriledi.
- Konfeksiyon ihracatı ise fiyat indirimleri sayesinde %1,8 artışla 5,5 milyar dolara ulaştı. Ancak bu artış, büyük ölçüde birim fiyatlardaki düşüşten kaynaklandı.
Kısa Çalışma Ödeneği Gündemde
Pandemi döneminde binlerce işletmenin kapanmasını önleyen kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneği, TOBB Başkanı’nın önerisiyle yeniden gündeme geldi. Bu uygulama, özellikle KOBİ ölçeğindeki üreticilerin kriz dönemlerinde ayakta kalmasını sağlamıştı.
Ekonomi çevreleri, bu mekanizmanın yeniden devreye alınmasının, hem istihdamı koruyacağı hem de üretim kapasitesini sürdürülebilir kılacağı görüşünde.
Finansmana Erişim Sorunu
TOBB Başkanı’nın dikkat çektiği bir diğer konu ise reel sektörün finansmana erişiminde yaşadığı zorluklar. Ticari krediler ve ticari kredi kartlarına yönelik kısıtlamalar, pek çok işletmenin yatırım ve üretim planlarını ertelemesine neden oluyor.
Sektör temsilcileri, kredi kısıtlamalarının kaldırılması ve daha uygun finansman imkanlarının sağlanması durumunda, üretim kapasitesinin artabileceğini ve ihracatta rekabet gücünün yeniden kazanılabileceğini belirtiyor.
Rekabet Gücü Erozyonu
Türkiye ile rakip üretici ülkeler arasında fiyat farkının %50–60 seviyesine çıkması, özellikle Bangladeş, Vietnam, Pakistan ve Çin gibi ülkelerin agresif fiyat politikalarıyla birleşince, Türk üreticilerin Avrupa ve ABD pazarlarındaki payını azaltıyor.
Artan enerji maliyetleri, asgari ücret artışları ve döviz kuru dalgalanmaları, maliyet tarafındaki baskıyı daha da ağırlaştırıyor.
Sektörün Beklentileri
TOBB Başkanı’nın çağrısıyla paralel olarak sektör temsilcilerinin öncelikli talepleri şöyle sıralanıyor:
- KOBİ’lere yönelik teşvik ve destek paketlerinin artırılması
- Kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneğinin devreye alınması
- Ticari kredilerdeki kısıtlamaların kaldırılması
- Enerji ve hammadde maliyetlerinin düşürülmesi
- Yüksek katma değerli, markalı üretimin teşvik edilmesi
- Avrupa Yeşil Mutabakatı uyum sürecinin hızlandırılması
2025 Zor Bir Yıl Olacak
Uzmanlar, destek mekanizmaları devreye alınmadığı takdirde yıl sonuna kadar istihdam kaybının 80 bin kişiye, kapanan firma sayısının ise 5 binin üzerine çıkabileceğini öngörüyor.
Ancak TOBB Başkanı’nın işaret ettiği önlemler hayata geçirilirse, hem iç pazarda hem de ihracatta toparlanma sağlanabileceği ve emek yoğun sektörlerin yeniden büyüme yoluna girebileceği ifade ediliyor.