
***
İplik inceliği gibi parametrelerin değerlendirilmesinin yanı sıra, sürdürülebilirlik açısından çevre dostu liflerin, özellikle kenevir gibi yenilikçi malzemelerin, tekstil tasarımı ve üretim süreçlerine entegre edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşımın, tekstil endüstrisinin hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliğini destekleyeceği düşünülmektedir.
***
Kenevir (Cannabis sativa L.), tarihsel olarak binlerce yıldır lif, gıda, ilaç, ritüel ve tıbbi amaçlarla kullanılan, Cannabaceae familyasına ait tek yıllık bir bitkidir (Li, 1974; Hall & Pacula, 2010).
Keneviri sürdürülebilir bir hammadde haline getiren ve bilinmesi gereken bazı önemli noktalar aşağıdaki gibidir. Bunlar;
1.Kenevir hammaddesi kullanıldıktan sonra 8 kez kâğıda dönüştürülebilmektedir.
2.Bir Dönüm kenevir, 25 dönüm ağaç kadar oksijen üretebilmektedir.
3.Bir Ağaç 20-50 yılda yetişkin hale gelirken, kenevir 4 ayda yetişmektedir.
4.Yaklaşık 250 hastalıkla ilişkili ilaç hammaddesi üretilebilmektedir.
5.Kenevirden üretilen kozmetik malzemeler çevreyi kirletmemektedir.
6.Kenevir bina yalıtımında kullanılabilmektedir.
7.Kenevir ile çelikten 10 daha dayanıklı ve hafif otomotiv parçası üretilebilmektedir.
8.Kenevir yüksek miktarda Omega 3-6-9 içermektedir.
9.Kenevirden imal edilen giysilerin ısıl konforu daha iyidir.
10.Kenevir atıklarından biyoyakıt elde edilebilmektedir.
11.Kenevirden yola çıkılarak biyopolimer üretilebilmektedir.
12.Tarım ilacı gerektirmeden tarım yapılabilmektedir.
Kenevir bitkisine ait görsel Şekil 1’ de verilmektedir.
Şekil 1. Kenevir bitkisine ait görsel (Göre, M., & Kurt, O. (2020).)
Kenevir (Cannabis sativa L.) bitkisinin tüm kısımları, geniş bir kullanım yelpazesine sahip olup çok yönlü bir endüstriyel kaynak olarak değerlendirilmektedir. 5 temel girdi kullanılarak kenevirden üretim yapılabilmektedir. Bunlar tohum, yaprak, gövde, kök ve çiçek olarak sıralanmaktadır.
Endüstriyel kenevirin kullanım alanları Şekil 2’ de verilmektedir.
Şekil 2. Endüstriyel kenevirin kullanım alanları (Gizlenci, Ş., vd. (2019))
Bu bitkinin tohumları, yüksek oranda protein, esansiyel yağ asitleri ve vitaminler içermesi nedeniyle besin değeri bakımından zengin bulunmuş ve gıda ürünlerinde, kozmetik formülasyonlarda ve biyoyakıt üretiminde kullanılmıştır (Callaway, 2004; Small, 2015; Bouloc, Allegret & Arnaud, 2013). Kenevir bitkisine ait tohum görseli Şekil 3’ te verilmektedir. Tohumlardan elde edilen yağ, salata soslarında ve margarin alternatifi olarak mutfaklarda yer alırken, çevre dostu yakıtların elde edilmesinde de yararlanılmıştır (Callaway, 2004).
Şekil 3. Kenevir bitkisi tohumu (Gizlenci, Ş., vd. (2019))
Kenevirin saplarından (Şekil 4. a’ da verilmektedir) elde edilen lifler (Şekil 4.b’ de verilmektedir), dayanıklı, nefes alabilen ve antibakteriyel özellikleri nedeniyle tarih boyunca tekstil üretiminde tercih edilmiş, ayrıca yüksek kaliteli kâğıt üretiminde de kullanılmıştır (Ranalli, 2007; Bouloc, Allegret & Arnaud, 2013). Bitkinin odunsu kısımları, hafif ve yalıtım değeri yüksek olan “hempcrete” gibi yenilikçi inşaat malzemelerinin elde edilmesinde değerlendirilerek sürdürülebilir yapı sektörüne katkıda bulunmuştur (Amaducci et al., 2008). Aynı zamanda bu malzemelerin otomotiv endüstrisi için biyokompozit hammaddesi olarak, hayvan yataklığı ve bahçe malçlama materyali şeklinde de kullanıldığı bildirilmiştir (Ranalli, 2007).
a. Kenevir sapı b. Kenevir lifi
Şekil 4. Kenevir sapı ve kenevir lifi (Gizlenci, Ş., vd. (2019))
Bitkinin çiçekleri ve yapraklarının (Şekil 5’ te görsel verilmektedir), içerdikleri kanabinoid ve terpen bileşenleri nedeniyle tıbbi alanda önemli bir potansiyele sahip olduğu belirlenmiştir (Clarke & Merlin, 2013; Small, 2015). Ağrı, iltihap, nörolojik bozukluklar ve anksiyete gibi çeşitli sağlık sorunlarında tıbbi kenevirin destekleyici bir tedavi seçeneği olarak incelenmesine devam edilmektedir (Small, 2015). Bu kısımlardan elde edilen ekstraktların ise kozmetik ürün formülasyonlarında, aromaterapi uygulamalarında ve esansiyel yağ üretiminde değerlendirildiği görülmüştür (Bouloc, Allegret & Arnaud, 2013). Köklerin ise geleneksel tıpta kaydedilen bazı kullanımlarının yanı sıra toprak ıslahı ve erozyonun azaltılması amacıyla tarımsal rotasyon bitkisi olarak ele alındığı rapor edilmiştir (Clarke & Merlin, 2013).
Şekil 5. Kenevir bitkisi çiçek ve yaprakları (Gizlenci, Ş., vd. (2019))
Kenevir bitkisinin bu çok yönlülüğü, gıda, tekstil, kâğıt, inşaat, tıp, kozmetik ve çevresel iyileştirme gibi alanlarda artan bir ilgiyle incelenmiş ve endüstriyel değerinin ortaya konmasına olanak sağlanmıştır (Small, 2015). Bu sayede, farklı coğrafyalarda yürütülen araştırmalar aracılığıyla kenevirin potansiyeli daha iyi anlaşılmış ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda bir kaynak olarak konumlandırılabilmesi mümkün olmuştur (Bouloc, Allegret & Arnaud, 2013).
Kenevir lifi, tekstil sektöründe çevre dostu bir alternatif olarak dikkat çekmektedir. Kenevir, doğal bir kaynak olarak, diğer geleneksel tekstil bitkilerine kıyasla çok daha az su, pestisit ve kimyasal gübre kullanılarak yetiştirilebilen bir bitkidir. Ayrıca, hızlı büyüme süresi sayesinde kenevir, yıllık olarak yeniden yetiştirilebilmektedir. Kenevir lifleri, sentetik liflere göre biyolojik olarak daha hızlı çözünebilen, geri dönüştürülebilir ve doğa dostu özellikler taşır. Kenevir tekstil ürünlerinin üretimi sırasında daha az enerji ve su tüketimi sağlanırken, organik kenevir kullanımı, toprağın sağlığını iyileştirmeye de yardımcı olur. Sonuç olarak, kenevir tekstil ürünlerinin çevresel etkileri, diğer tekstil materyalleri ile karşılaştırıldığında çok daha düşüktür ve sürdürülebilir moda endüstrisinin önemli bir parçası haline gelmiştir (Scaglia, 2019; Matos, 2020).
Çalışma kapsamında, tekstilde sürdürülebilirliğin sağlanması, daha çevreci bir tekstil ürünü elde etmek ve elde edilen ürünün kullanım olanağının araştırılması için %80 tencel %20 oranında kenevir içeren Ne 10 iplikten ve %80 geri dönüştürülmüş poliester %20 oranında kenevir içeren Ne 12 ve Ne 18 iplik numarasına sahip düz örme kumaşlar elde edilmiştir. Elde edilen örme triko kumaşlara daha sonra çekmezlik ve pilling testleri uygulanarak elde edilen kumaşların performansları değerlendirilmiştir.
İNTEM TRİKO VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VİZYONU
“Green Harvest For the Future” başlığı, İntem Triko’nun sürdürülebilirliğe bakış açısını, ilkesini ve vizyonunu yansıtmaktadır. Bu yaklaşım, yenilenebilir enerji kaynakları üretim tesisimize verdiğimiz proje adından doğmaktadır. Gelecek nesillerden ödünç aldığımız dünyamız için enerji ve doğalgaz tüketiminden kaynaklanan emisyonları, Enerji Yönetimi birimimiz düzenli olarak denetlemekte ve karbon salınımını azaltıcı projeler (KAP) hazırlamaktadır. Bu sayede, bugünden geleceği inşa ederek ürün ve kilogram bazında karbon emisyonunu takip ediyor, enerji ihtiyacımızın tamamını Güneş Enerji Santralimizden karşılayarak karbon ayak izimizi düşürüyoruz. Dünyadaki kullanılabilir suyun yalnızca %0,3 düzeyinde olduğunu bilerek, su ayak izimizi günlük olarak izliyor ve azaltım hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla çalışıyoruz.
Sektörde adeta “bir çivi” olmak umudumuzu ise şu sözle ifade etmek isterim:
“Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu ise bir ülkenin kaderini değiştirir.”
Tamer TAMTÜRK
Çevresel sürdürülebilirlik alanında emisyon ve su ayak izi azaltımına yönelik ara ve nihai hedeflerimizi belirleyerek, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde önceliklendirme matrisimizi oluşturduk. Ürün yaşam döngüsü konusundaki çalışmalarımızda ise işletme yönetimi yaklaşımını temel alarak ürün döngü analizlerini titizlikle yürütmekteyiz. Bu sayede, “beşikten mezara” kadar uzanan tüm süreçlerin izlenmesi ve iyileştirilmesi için gerekli adımları atıyoruz. Ayrıca, İntem Triko olarak yalnızca nihai ürün üretimine odaklanmadığımızı, aynı zamanda ekibimizin büyük çoğunluğunu kadın çalışanların oluşturduğunu vurgulamak isterim. Yazımı, ünlü moda tasarımcısı Anne Klein’ın şu sözüyle noktalamak istiyorum:
“Giysiler dünyayı değiştirmeyecek, onları giyen kadınlar değiştirecek.”
Evren ESKİ
İntem Triko’nun sürdürülebilirlik projeleri, çevre dostu hammaddelerin tercih edilmesi, üretim süreçlerinin optimizasyonu, enerji ve su verimliliğinin arttırılması, atık minimizasyonu, sosyal sorumluluk inisiyatifleri ve uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına uyum gibi çok boyutlu yaklaşımları içermektedir. Bu kapsamda, İntem Triko; Tasarım ve Ar-Ge Merkezi faaliyetleri kapsamında, geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımı, enerji ve su tüketimini azaltan hammaddelerin kullanımı ve işletmenin kendi atıklarından tasarımlar geliştirilmesi gibi birçok alanda proje yapmaktadır.
1. GİRİŞ
Tekstil sektöründe sürdürülebilirlik, çevresel, ekonomik ve sosyal boyutların dengeli bir şekilde yönetilmesini ifade eder. Bu kavram, üretim süreçlerinden nihai ürünlerin kullanımına kadar olan tüm aşamalarda doğal kaynakların verimli kullanılmasını, atıkların azaltılmasını ve karbon ayak izinin düşürülmesini hedefler. Aynı zamanda, işçi haklarına saygı, güvenli çalışma koşulları ve topluma olan katkı gibi sosyal sorumluluk unsurlarını da içerir. Yenilikçi teknolojilerin ve döngüsel ekonomi uygulamalarının benimsenmesi, sektörde sürdürülebilirliğin sağlanmasında kilit bir rol oynar. Örneğin, geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımı, su tüketimini ve kimyasal kullanımını azaltan üretim teknikleri, tekstil endüstrisinin çevresel etkisini minimize eder. Böylelikle sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel faydalar sağlamayı değil, aynı zamanda uzun vadeli ekonomik büyümeyi ve toplumsal refahı da desteklemeyi amaçlamaktadır (Şen, 2008; Fletcher, 2014).
Tekstil endüstrisinde sürdürülebilir lifler, çevresel etkilerin azaltılması ve kaynakların verimli kullanımı açısından büyük bir öneme sahiptir. Organik pamuk, bambu, kenevir, lyocell (Tencel), geri dönüştürülmüş polyester ve ahşap bazlı lifler gibi malzemeler, sürdürülebilir tekstil üretiminde öne çıkan seçeneklerdir. Bu lifler, üretim süreçlerinde daha az su ve enerji tüketimi, düşük karbon salımı ve azalmış kimyasal kullanım özellikleri ile çevresel fayda sağlar. Özellikle kenevir ve lyocell gibi lifler, biyolojik olarak parçalanabilir ve yenilenebilir kaynaklardan elde edildiği için döngüsel ekonomi ilkelerine uygundur. Aynı zamanda, geri dönüştürülmüş polyester gibi malzemeler atık miktarını azaltarak çevreye duyarlı üretim yöntemlerini destekler. Sürdürülebilir liflerin kullanımı, yalnızca çevre dostu tekstil ürünlerinin üretimini değil, aynı zamanda sektörün daha sorumlu bir geleceğe yönelmesini de sağlamaktadır (Shen ve ark., 2010; Kozlowski ve Mackiewicz-Talarczyk, 2012; Fletcher, 2014)
Kenevir lifi, sürdürülebilir tekstil lifleri arasında çevresel, ekonomik ve performans açısından birçok üstün özelliğe sahiptir. Kenevir bitkisi, yetiştirilirken minimum su ve gübre ihtiyacı duyar ve genellikle pestisit kullanılmadan yetiştirilebilir, bu da organik pamuğa kıyasla çevresel etkilerini önemli ölçüde azaltır. Kenevir lifinden iplik elde edilme aşamaları Şekil 6’ da verilmektedir. Bambu gibi hızlı yenilenebilir liflerle karşılaştırıldığında, kenevir, işlenmesi sırasında daha az kimyasal işlem gerektirir ve bu nedenle çevreye daha az zarar verir. Geri dönüştürülmüş polyesterden farklı olarak, kenevir tamamen biyolojik olarak parçalanabilir bir lif olduğundan atık yönetiminde avantaj sağlar. Lyocell (Tencel) gibi selüloz bazlı liflere kıyasla, kenevirin karbon emme kapasitesi daha yüksektir ve aynı zamanda toprağın erozyonunu önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, kenevir lifleri, dayanıklılığı ve doğal nefes alabilirliği sayesinde uzun ömürlü ve sağlıklı tekstil ürünleri için ideal bir seçenektir. Bu özellikler, kenevir lifini sürdürülebilir tekstil üretiminde rakipsiz bir alternatif haline getirmektedir (van der Werf, 2004; Ranalli ve Venturi, 2004; Cherrett ve ark., 2005; Kozlowski ve Mackiewicz-Talarczyk, 2012)
Şekil 6. Kenevir lifinden iplik elde edilme aşamaları (Rehman, M., vd. (2021))
Çalışma kapsamında kenevir liflerinin diğer sürdürülebilir liflere göre üstünlükleri ele alınarak örme kumaşlarda %20 oranında kenevir lifi karışımının pilling ve çekmezlik üzerine etkileri incelenmiştir.
2. KENEVİR ELYAFIN TRİKODA KULLANIMI İÇİN BİR ÖRNEK
Çalışma kapsamında, Ne 10 iplik numarasına sahip %80 tencel-%20 kenevir, Ne 12 ve Ne 18 iplik numarasına sahip geri %80 dönüştürülmüş poliester-%20 kenevir karışımından oluşan iplikler Karacasu Tekstilden temin edilmiştir. İpliklere ait test sonuçları Tablo 1’de verilmektedir.
Tablo 1. İpliklere ait test sonuçları
İplik Numarası |
RKM |
RKM |
%U |
%CVm |
NEPS |
% Uzama |
Ne 10 |
23,32 |
1,81 |
11,94 |
15,49 |
11,3 |
11,59 |
Ne 12 |
26,63 |
2,41 |
18,07 |
23,59 |
4,18 |
13,6 |
Ne 18 |
26,19 |
6,14 |
20,48 |
27,32 |
6,55 |
12,43 |
Çalışma kapsamında farklı iplik numaralarından 231 gr/m², 360 gr/m² ve 292 gr/m² gramaja sahip düz örme triko kumaşlar elde edilmiştir.
Çalışma kapsamında, elde edilen numunelere ait kodlamalar Tablo 2’de verilmektedir.
Tablo 2. Çalışma kapsamında kullanılan kumaşlar
Kodlar |
İplik No |
Örgü Tipi |
K 1 |
Ne 10 |
Düz örme- Triko |
K 2 |
Ne 12 |
Düz örme- Triko |
K 3 |
Ne 18 |
Düz örme- Triko |
Elde edilen örme kumaşların performansının incelenmesi için ise ISO 12945-1 -2001, ISO 6330 ve ISO 5077 testleri yapılmıştır.
3. SONUÇLAR
Çalışma kapsamında elde edilen pilling sonuçları Tablo 2’ de verilmiştir.
Tablo 2. Numunelere ait pilling test sonuçları
Numuneler |
Pilling Sonuçları |
K 1 |
4/5 |
K 2 |
4 |
K 3 |
4 |
Tablo 2 incelendiğinde, düşük iplik inceliğine sahip 1 no’lu kumaşın pilling değerlendirmesinin 4/5, 2 ve 3 nolu kumaşın pilling değerlendirmesine göre yarım puan daha iyi olduğu görülmüştür. Bilindiği üzere örme kumaşlarda iplik inceliği, pilling oluşumuna doğrudan etkide bulunmaktadır. İnce ipliklerden üretilen kumaşlar, daha sıkı bir yüzey yapısına sahip olabileceği için, liflerin yüzeye çıkması ve birbirine dolanarak boncuklanma oluşturması ihtimali azalmaktadır. Kalın iplikler ise daha gevşek yapılar oluşturabilir ve yüzeye çıkan liflerin hareketini kolaylaştırarak pilling eğilimini artırdığı bilinmektedir (Hsieh ve Miller, 1992; Hearle, 2001; Basal ve Oxenham, 2006; Oğlakçıoğlu ve Marmaralı, 2007; Ute ve Schorsch, 2010).
Tablo 3’te numunelere ait yıkama çekmezlik test sonuçları verilmiştir.
Tablo 3. Numunelere ait çekmezlik test sonuçları
Numuneler |
Çekmezlik en (%) |
Çekmezlik boy (%) |
K 1 |
-2 |
0 |
K 2 |
-2 |
3 |
K 3 |
-2 |
2 |
Tablo 3’te elde edilen çekmezlik sonuçları incelendiğinde, çekmezlik oranlarının birbirine benzer olduğu ve %2-3 aralığında olduğu görülmüştür. Dolayısıyla iğlik inceliğinin numunelerin çekmezlik değerleri üzerinde önemli derece etkisinin olmadığı görülmüştür. Çünkü iplik inceliğinin çekmezlik üzerindeki etkisi, kullanılan lif türü, iplik büküm oranı, örme yoğunluğu ve terbiye işlemleri gibi diğer faktörlerle de ilişkili olmaktadır.
Numunelere ait dönme stabilitesi sonuçları Tablo 4 ‘te verilmiştir.
Tablo 4. Numunelere ait dönme stabilitesi
Numuneler |
Dönme stabilitesi (%) |
K 1 |
4 |
K 2 |
4 |
K 3 |
3 |
Tablo 4’ te elde edilen sonuçlar incelendiğinde, 1 ve 2 nolu kumaşların dönme % si 4 olarak ölçülürken, 3 nolu kumaşın dönme % si 3 olarak ölçülmüştür. Buna göre daha kalın ipliklerden elde edilen 3 nolu kumaşın dönme stabilitesinin daha iyi olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum kısaca şu şekilde açıklanabilir. Düz örme kumaşlarda iplik inceliği, dönme stabilitesine önemli ölçüde etki etmektedir. İplik inceliği, kumaşın fiziksel özelliklerini ve yapısal stabilitesini belirleyen kritik bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. İnce iplikler, esneklik ve deformasyon açısından daha hassas bir yapıya sahiptir ve bu nedenle dönme stabilitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu durum, ince ipliklerin düşük mukavemeti ve elastikiyetindeki farklılıklarla ilişkilidir. Kalın ipliklerle üretilen kumaşlar ise genellikle daha stabil ve dönüşlere karşı daha dayanıklıdır, çünkü bu iplikler kumaş yapısına daha fazla mekanik dayanıklılık sağlamaktadır (Spencer, 2001; Ute, 2010, Çelik ve Gürarda, 2011; Havelka ve Čarnogurská, 2015; Mikučionienė ve Baltušnikaitė, 2017)
4. GENEL DEĞERLENDİRME
Endüstriyel kenevir (cannabis sativa), tekstil, inşaat, gıda, enerji, ilaç ve diğer endüstrilerde geniş bir yelpazede kullanım alanına sahip, çok yönlü bir bitkidir. Psikoaktif etkileri düşük olan bu tür, genellikle %0.3’ün altında tetrahydrocannabinol (thc) içeriğiyle ayırt edilmektedir. Endüstriyel kenevirin ekimi, birçok ülkede yasal düzenlemelerle kontrol edilmektedir. Türkiye'de de endüstriyel kenevir üretimi, belirli koşullar altında yasal olarak 20 şehirde yapılabilmektedir. Ancak üretim için devlet izni gereklidir ve THC oranı sıkı şekilde denetlenmektedir. Kenevir kumaşı, çevre dostu moda ve sürdürülebilir tekstil hareketinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Büyük tekstil markaları ve küçük ölçekli üreticiler, kenevirin potansiyelini keşfederek bu alanda yenilikçi ürünler geliştirmektedir.
Bu çalışmada da, düz örme kumaşlarda iplik inceliğinin kumaş özelliklerine olan etkileri detaylı bir şekilde incelenmiştir. Böylece İntem Trikonun tasarım ve üretim süreçlerine Kenevir lifinden ürünlerin entagrasyonu amaçlanmıştır.
Elde edilen sonuçlar, iplik inceliğinin pilling oluşumu ve dönme stabilitesi üzerinde doğrudan etkili olduğunu, ancak çekmezlik değerleri üzerinde belirgin bir fark yaratmadığını göstermektedir. İnce ipliklerden üretilen kumaşların daha sıkı bir yüzey yapısına sahip olması, pilling eğilimini azaltarak bu tür kumaşlarda daha yüksek bir pilling performansı sağlamaktadır. Öte yandan, kalın ipliklerden üretilen kumaşların mekanik dayanıklılığı, dönme stabilitesini artırarak bu tür kumaşların daha az deformasyona uğramasını sağlamaktadır. Çekmezlik sonuçlarında ise iplik inceliğinin düz örme kumaşların çekmezlik performanslarında tek başına bir parametre olamayacağı gözlemlenmiştir.
Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda kenevir lifi kullanımının tekstil endüstrisi için önemli bir alternatif olduğu vurgulanmalıdır. İplik inceliği gibi parametrelerin değerlendirilmesinin yanı sıra, sürdürülebilirlik açısından çevre dostu liflerin, özellikle kenevir gibi yenilikçi malzemelerin, tekstil tasarımı ve üretim süreçlerine entegre edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşımın, tekstil endüstrisinin hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliğini destekleyeceği düşünülmektedir.
KAYNAKLAR
-Amaducci, S., Zatta, A., Raffanini, M., ve Venturi, G. (2015). Characterization of hemp (Cannabis sativa L.) genotypes for pulp and paper production. Industrial Crops and Products, 68, 29-37.
-Basal, G., & Oxenham, W. (2006). Effect of fiber properties on pilling performance of knitted fabrics. Textile Research Journal, 76(9), 673–681. https://doi.org/10.1177/0040517506065842
-Bouloc, P., Allegret, S., & Arnaud, L. (Eds.). (2013). Hemp: Industrial Production and Uses. CABI Publishing.
-Callaway, J. C. (2004). Hempseed as a nutritional resource: An overview. Euphytica, 140(1–2), 65–72.
-Carus, M., Karst, S., Kauffmann, A., Hobson, J., & Bertucelli, S. (2013). The European Hemp Industry: Cultivation, processing and applications for fibres, shivs and seeds. European Industrial Hemp Association (EIHA).
-Cherrett, N., Barrett, J., Clemett, A., Chadwick, M., & Chadwick, M. (2005). Ecological footprint and water analysis of cotton, hemp and polyester. Stockholm Environment Institute. Retrieved from https://www.sei.org
-Clarke, R. C., & Merlin, M. D. (2013). Cannabis: Evolution and Ethnobotany. University of California Press.
-Çelik, P., & Gürarda, A. (2011). Effects of yarn properties on the fabric performance of single jersey knitted fabrics. Industria Textila, 62(2), 75-81.
-Fletcher, K. (2014). Sustainable fashion and textiles: Design journeys. Routledge.
-Göre, M., & Kurt, O. (2020). Bitkisel üretimde yeni bir trend: Kenevir. International Journal of Life Sciences and Biotechnology, 4(1), 138-157.
-Havelka, A., & Čarnogurská, M. (2015). Influence of yarn parameters on knitted fabric properties. Journal of Textile and Apparel, Technology and Management, 9(2), 1-10. Retrieved from https://textilemanagementjournal.org
-Hearle, J. W. S. (2001). Physical properties of textile fibers (4th ed.). Woodhead Publishing.
-Hsieh, Y. L., & Miller, A. (1992). Pilling propensity and related fabric properties of spun yarns. Textile Research Journal, 62(8), 483–490. https://doi.org/10.1177/004051759206200807
-Kozlowski, R., & Mackiewicz-Talarczyk, M. (2012). Hemp fibre–a natural resource for diverse applications in textiles. Textile Research Journal, 82(12), 1231–1240. https://doi.org/10.1177/0040517512446063
-Li, H. L. (1974). An archaeological and historical account of cannabis in China. Economic Botany, 28(4), 437-448.
-Matos, F. (2020). *Hemp for Sustainable Textiles*. Journal of Textile Science, 25(3), 123-137.
-Mikučionienė, D., & Baltušnikaitė, J. (2017). Structural and mechanical properties of knitted fabrics. Fibres & Textiles in Eastern Europe, 25(5), 40-47.
https://doi.org/10.5604/12303666.1221745
-Oğlakçıoğlu, N., & Marmaralı, A. (2007). Effects of yarn properties on pilling performance of knitted fabrics. Textile Research Journal, 77(3), 191–196.
https://doi.org/10.1177/0040517507071570
-Ranalli, P. (2007). Hemp: Industrial Production and Uses. Nova Science Publishers.
-Ranalli, P., & Venturi, G. (2004). Hemp as a raw material for industrial applications. Euphytica, 140(1–2), 1–6. https://doi.org/10.1007/s10681-004-4749-8
-Rehman, M., Fahad, S., Du, G., Cheng, X., Yang, Y., Tang, K., ... & Deng, G. (2021). Evaluation of hemp (Cannabis sativa L.) as an industrial crop: a review. Environmental Science and Pollution Research, 28(38), 52832-52843.
-Roulac, J. W. (1997). Hemp Horizons: The Comeback of the World’s Most Promising Plant. Chelsea Green Publishing.
-Shen, L., Worrell, E., & Patel, M. K. (2010). Environmental impact assessment of man-made cellulose fibers. Resources, Conservation and Recycling, 55(2), 260–274. https://doi.org/10.1016/j.resconrec.2010.10.001
-Small, E. (2015). Cannabis: A Complete Guide. CRC Press.
-Spencer, D. J. (2001). Knitting technology: A comprehensive handbook and practical guide. Woodhead Publishing.
-Şen, A. (2008). Sustainable textiles: Life cycle and environmental impact. Woodhead Publishing.
-Scaglia, B. (2019). *Sustainable Textiles: Environmental Impacts and Solutions*. Springer.
-Ute, B. (2010). Yarn twist and its effect on fabric properties: A study on knitwear. Textile Research Journal, 80(13), 1273-1280. https://doi.org/10.1177/0040517510361793
-Ute, J., & Schorsch, T. (2010). Influence of yarn fineness and surface structure on pilling in knitted fabrics. Fibers and Polymers, 11(5), 758–765. https://doi.org/10.1007/s12221-010-0758-6
-Van der Werf, H. M. G. (2004). Life cycle analysis of field-grown hemp and its products. Industrial Crops and Products, 19(2), 193–204. https://doi.org/10.1016/j.indcrop.2003.10.010
-https://arastirma.tarimorman.gov.tr/ktae/belgeler/kenevir_tarimi_kitabi.pdf
RKM
RKM
%CV
%U
%CVm
NEPS
%200
% Uzama
Ne 10
23,32
1,81
11,94
15,49
11,3
11,59
Ne 12
26,63
2,41
18,07
23,59
4,18
13,6
Ne 18
26,19
6,14
20,48
27,32
6,55
12,43