VDMA Türkiye Pazarında Güç Artırıyor

İstanbul ve Gaziantep’te teknik tekstillere odaklanan konferanslar düzenleyecek olan VDMA, en büyük ikinci pazarı konumundaki Türkiye’ye büyük önem veriyor

  15 Ekim 2012 23:22 Pazartesi
VDMA Türkiye Pazarında Güç Artırıyor

Küresel tekstil makinaları ve teknolojileri sektörünün en güçlü ülkelerinin başında Almanya geliyor. Alman tekstil makinacılarının çatı örgütü VDMA hem üye şirketlerin ve sektörün uluslararası alanda pazarlama sürecine dönük çalışmalar gerçekleştiriyor hem de ihtiyaç duyulan bilgilendirme süreçlerinde katkı sunuyor. VDMA bu bağlamda önde gelen pazarlarda çeşitli zamanlarda düzenlediği etkinliklerle bu pazarlarda Alman teknolojilerini daha yakından görmek için şans yaratıyor. Alman makinacıların en büyük pazarları sıralamasında ise, Türkiye önlerde yer alıyor. 2011 yılında Alman makinacıların en büyük ikinci pazarı olarak öne çıkan Türkiye,  bu üreticilerden 294 milyon Euro değerinde bir satın alış gerçekleştirdi.  Alman makinacılar geçtiğimiz yıl Türkiye’ye ihracat oranlarını yüzde 50’nin üzerine çıkararak bu pazara dönük ilgilerinin güçlü bir şekilde sürdüğünü de gösterdi.  Türk tekstil sektörünün basic üretimden katma değeri yüksek üretime geçiş sürecine katkı sunan VDMA, özellikle teknik tekstiller alanındaki yenilikler için İstanbul ve Gaziantep’te bir konferans düzenleyecek.

‘Alman Teknolojisi Türk Tekstili ile Buluşuyor” başlıklı konferans programının yanı sıra 30’ar dakikalık B2B görüşmeleri için de bir dizi çalışmalar gerçekleştirildi. 12-13 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da, 15-16 Kasım tarihlerinde ise Gazinantep’te düzenlenecek olan etkinliğin medya partnerleri olarak Textil Dünyası ve TextoWear dergilerimiz yer alıyor. Teknik tekstiller konusuna odaklanan İstanbul ve Gaziantep etkinliklerinde 25 Alman tekstil makine ve aksesuar üreticisi aktif olarak yer alacak. Etkinliğin ana konseptini ise VDMA tarafından yürütülen, tekstil üretiminde enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği ele alan Bluecompetence kampanyası oluşturuyor. 230’dan fazla mühendislik firmasının üyesi olduğu bu girişim, tekstil üreticileri için getirdiği maliyet avantajı ile büyük ilgi görüyor.

İstanbul ve Gaziantep’teki konferanslara katılacak olan Alman tekstil makinaları ve aksesuar üreticileri şöyle sıralanıyor; A. Monforts Textilmaschinen, August Herzog Maschinenfabrik, Autefa Solutions, DIENES Apparatebau, DILO SYSTEMS, ERBATECH, FONG’S EUROPE, Groz-Beckert, Heusch, Hohenstein Textile Testing Institute, KARL MAYER Textilmaschinenfabrik, Landesbank Baden-Württemberg, LIBA Maschinenfabrik, Lindauer DORNIER, Mahlo, Mayer & Cie., Neuenhauser Maschinenbau, Oerlikon Neumag, Oerlikon Saurer Allma Product Line, PLEVA, Rieter Ingolstadt, TEXTECHNO Herbert Stein, Trützschler Nonwovens, Trützschler Spinning, WELKER SPINTECH, WUMAG TEXROLL.

Pazardaki Daralma Beklentilerin Altında Gerçekleşti

Etkinlikle ilgili olarak Textil Dünyası’na özel açıklamalarda bulunan VDMA Tekstil Makinaları Birliği İdari Müdürü (Managing Director) Thomas Waldmann, son iki yılda pazarda görülen mükemmel gelişmeden sonra 2012’de işlerin daha durağan bir hale geldiğini belirtti. 2012 yılının ilk çeyrek verilerinin, bir önceki yılın aynı döneminin altında kaldığını söyleyen Waldmann, diğer yandan Mayıs- Temmuz döneminde ise siparişlerde bir önceki yıla göre yüzde 5’lik artış görüldüğünü açıkladı. Waldmann; “Yılın ilk yarısında genel olarak görülen talep azalması sürpriz değildi, beklenen bir durumdu. Ekim 2011’de, VDMA olarak 2012’de yüzde 9 oranında negatif kar beklentisini zaten öngörmüştük. Çünkü, önceki yılın verileri çok yüksekti. Buna rağmen 2012’de sipariş durumu beklentiden daha az kar düşüşü ile gerçekleşti ve düşüş yüzde 6 olarak revize edildi” dedi.

Avrupa bölgesinde etkisini sürdüren finansal krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Waldmann, genel olarak Almanya’nın diğer Avrupa bölgesi ülkeleri ile karşılaştırıldığında bu süreçten en az etkilenen ülke olduğunu kaydetti. Alman ekonomisinin hala güçlü bir ekonomi konumunda olduğunun altını çizen Waldmann, Alman sanayisindeki üye firmaların Avrupa bölgesi dışına ihracat yaptığı için onlar açısından krizin ağır sonuçları olmadığını savundu.

Türkiye Etkileyici Bir Geri Dönüş Yaptı

En büyük talep sahibi ve en önemli pazar konumundaki Çin’de bu düşüşün daha az yaşandığını belirten Waldmann, talepteki düşüşün dönem dönem görülen tipik bir döngü olduğunu savundu. Diğer yandan Asya’daki en büyük ikinci pazar olan Hindistan’da ise bekledikleri hızı henüz göremediklerini ifade eden Waldmann; “Bunun nedenlerinden ilki olarak, müşteriler veya finansman için hammaddenin tedarik belirsizliğini söyleyebiliriz” dedi. Waldmann, bir tekstil ülkesi olarak tanımladığı Türkiye’nin ise etkileyici bir geri dönüş yaptığını kaydederek şunları söyledi; “Avrupa’nın en büyük tekstil ülkesi olan Türkiye, son yılları yoğun yeniden yapılanma ile geçirerek, rekabette kendisine güç verecek yapı taşlarını oluşturma çalışmaları ile geçirdi”

Alman makine üreticileri için Türkiye’nin bir çekim noktası olduğunu ifade eden Waldmann, bu durumun geçmişte böyle olduğu gibi gelecekte de bu şekilde olacağını söyledi. Waldmann Türkiye pazarı ile ilgili olarak şunları dile getirdi; “2002’den 2011’e kadar uzanan süreci incelediğimizde Türkiye, Alman tekstil makinacılar için ikinci büyük destinasyon olmuştur. 2008-2010 yılları arasında Türk tekstil sektörünün yaşamış olduğu zorlukları biliyoruz. Asıl etkileyici olan, Türkiye’nin krizden nasıl çıktığı konusudur. Alman tekstil makinacıları sanayisi, Türkiye’deki üretimin kalitesini daha ileriye götürme ve daha hızlı, sürdürülebilir iş sürecine odaklanma kabiliyetinden faydalanmıştır. Bu durum, Almanya’nın Türkiye’ye ihracat rakamlarından da görülebilir. Türkiye’ye 2011 yılında 300 milyon Euro değerinde tekstil makinası ve aksesuarları ihraç edildi. 2012 yılında küresel pazarda birçok ülkeye ihracat oranımız azalırken, Türkiye’ye yapılan ihracat miktarımız Ocak-Mayıs 2012 döneminde yüzde 20 artış göstererek 125 milyon Euro seviyesine ulaştı. Bu ihracat içinde 56 milyon Euro ile ilk sırada iplik makinaları, 39 milyon Euro ile örgü ve çorap makinaları, 17 milyon Euro ile terbiye makinaları ve 13 milyon Euro ile dokuma makinaları yer aldı.”

Türk Tekstili İhracatla Büyüyor

Türk hükümetinin ithal tekstil ürünlerine getirdiği ek gümrük vergilerini ve teşvik uygulamalarını değerlendiren Thomas Waldmann, bunun hem yerel tekstil sektörüne hem de Alman makinacıların satışlarına olumlu katkıları olduğunu belirtti. Bu sürece tek bir noktadan bakılmaması gerektiğini vurgulayan Waldmann, Asya’daki düşük işçilik fiyatlarının üzerinde fiyatlara sahip olan Türkiye’nin hem merkezi konumu ile geri dönüş hızının daha yüksek olması, hem de Türk tekstil üreticilerinin yeni trendlere ayak uydurabilecek üretim gücüne sahip olmasının süreci etkilediğini söyledi. Waldmann; “Türk ürünlerinin daha kaliteli olmasından ve Asya’da yükselen hammadde ve işçilik fiyatlarından dolayı, Türkiye’nin hala birçok ülke için cazibe merkezi olma konumunu sürdürüyor” dedi.

Bir milyardan fazla nüfuslarıyla Çin ve Hindistan’ın Asya’nın en büyük pazarları olduğunu belirten Waldmann, bu nüfus yapısı nedeniyle bu ülkelerin tekstil ihracatına daha az bağımlı olduğunu, buna karşın Türk tekstil sektörünün ise iç pazara bağlı olmayan bir ihracatının olduğunu dile getirdi. “Daha yüksek ihracat payı, büyüme ve ayakta kalmak için ihtiyaçtır” diyen Waldmann, sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin avantajı coğrafi olarak bulunduğu konumdur. Türkiye tekstil ihracatının yüzde 50’sini ve hazırgiyim ihracatının da yüzde 80’ini çok yakın konumda olan AB ülkelerine yapıyor. Türkiye’nin merkez yapısının getirdiği kısa geri dönüş süresi, Çin, Hindistan ve Bangladeş’in rekabet edemeyeceği bir şey. Aynı zamanda Türkiye, Arap ülkelerine, Rusya’ya ve Orta Asya ülkelerine de mükemmel şekilde servis verebilecek bir konumda bulunuyor. Bunun yanı sıra, yetenekli iş gücü ve ünlü tekstil üniversitelerinin Türkiye’de bulunması, tekstil işinde Türkiye’nin tercih edilebilir bir ülke olmasında büyük etkisi bulunuyor.”

İstanbul ve Gaziantep Konferanslarında Verimlilik Öne Çıkacak

12-16 Kasım tarihleri arasında VDMA tarafından İstanbul ve Gaziantep’te düzenlenecek olan konferanslar hakkında bilgi veren Thomas Waldmann, konferansın gelişen teknik tekstil sektörüne odaklandığını, bunun yanı sıra giyim ve ev tekstilleri alanında da yüksek kalite ve verimlilik konularını da ele alacağını belirtti. Alman firmaları tarafından verilecek olan teknik sunumlarla bu konularda Türk tekstil firmalarına daha rekabetçi olmalarını sağlayacak verimlilik konusunda bilgi aktarılacağını açıklayan Waldmann, iplik, örme, çözgülü örme, dokuma, nonwoven, terbiye ve boya teknolojileri konusunda sunumlar olacağını ifade etti.  Waldmann; “Bunun yanı sıra, enerji ve malzeme verimliliği, Bluecompetence sürdürülebilir başarı programının üyesi olan şirketlerin başarı hikayeleri, ziyaretçilerin yararına ihracat finansmanının kuvvetlendirilmesi ve tekstil sertifikasyonu gibi konulara da yer verilecek. Bu etkinlik makine üreticileri ve tekstilcilere arasında ileri iletişim ağları oluşturma fırsatı sunması açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu.

Bluecompetence konusuna büyük önem verdiklerini vurgulayan Waldmann, günümüzde etkin üretim konusunun, hem enerji ve üretim maliyetleri hem de ekolojik gereksinimler nedeniyle sadece Türkiye’de değil, küresel çapta önemli bir rekabet unsuru haline geldiğini savundu. Bu çerçevede VDMA’nın başlattığı BlueCompetence girişiminin bugünün ve geleceğin toplumu için hayati önemde olan enerji tasarrufu, malzeme ve kaynak konusundaki teknik problemlere açıklama getirme noktasına odaklanan bir girişim olduğunu açıkladı. Girişimin ilk kez tanıtıldığı ITMA 2011 Barselona fuarı ve ITMA ASYA 2012 fuarında Türk ziyaretçilerden bu konuda çok olumlu geri dönüş aldıklarını belirten Waldmann, ‘Sürdürülebilirlik Karla Buluşuyor’ konulu etkinlikte Alman şirketlerinin başarı hikayelerinin anlatıldığını aktardı.

İstanbul ve Gaziantep’te yapılacak olan konferansların ilk günlerinde teknik tekstiller konusunun işleneceğini ifade eden Waldmann, etkinliğin ikinci gününde ise giyim ve ev tekstilleri konusunun ele alınacağını dile getirdi. Tekstil firmalarının karar alıcı konumundaki yöneticilerini hedef kitle olarak belirlediklerini söyleyen Waldmann, en son geliştirilen teknolojilerin sunulacağını vurguladı.

Endonezya ve Bangladeş’te Farklı Konular İşlenecek

Türkiye’deki konferanslardan sonra VDMA’nın Endonezya ve Bangladeş’te etkinlikler gerçekleştireceklerini hatırlatan Waldmann, bu sempozyumların sözkonusu ülkelerin farklı pazar yapılarından dolayı farklı konu başlıklarında düzenleneceğini söyledi. Waldmann; “Mesela, Bangladeş’te kitle pazarına yönelik olarak genel hızlı moda tekstil ürünleri üretimi konusuna odaklanacağız. Tekstil üreticilerinin orada Türkiye’den farklı sorunları bulunduğu için onlara yanıt vereceğiz” şeklinde konuştu.

 

Genç Mühendisler Teşvik Edilmeli


Sektörün geleceğine yön verecek olan mühendisler, özel projeler gerçekleştirerek umut veriyor. Ancak mühendislik eğitimi alan öğrencilerin, okulunu yarıda bırakması sektörün geleceğini bekleyen en büyük tehlikelerden birisi olarak tanımlanıyor. Bu anlamda mühendisleri teşvik etmek isteyen VDMA, başarılı çalışmalar yapan mühendisleri ödüllendirmeyi ihmal etmiyor. Genç mühendislerin projelerinde odak noktasında ise havacılık ve otomotiv alanında geleceğin sorunlarına yönelik çalışmalar yer alıyor. Son olarak VDMA tarafından düzenlenen bir yarışma ile çeşitli dallarda projeler geliştiren mühendisler ödüllendirildi. Ödül töreni Mönchengladbach’taki Truetzschler’in Merkez Ofisi’nde VDMA Tekstil Makineleri Forumu kapsamında gerçekleştirildi.

Tez kategorisinde verilen ödülün sahibi 5.000 Euro’luk paranın da sahibi oldu. Tezin konusunu ise araç kapı kaplamalarında doğal elyaf ve takviye bileşenlerinin kullanılması oluşturdu. Diploma kategorisinde 3.000 Euro’luk teşvik ödülünü alan Dresden Teknik Üniversitesi’nden Dörte Marlow, kompozit yapılarda simülasyon ve ölçümlendirme test çalışmasıyla başarıyı yakaladı. Yarışma kapsamında verilen diğer ödül olan yaratıcılık ödülü ise 2.000 Euro teşvik desteği ile Stuttgart /ITV Denkendorf Üniversitesi’nden Johannes Thumm’a gitti. Sunumda yapılan açıklamada Mühendislik alanında eğitimini yarıda bırakanların yüzde 50 seviyesine geldiği açıklanırken, bu sonuçların ülke ekonomisini zora sokacağı belirtildi. Ayrıca Mühendislik alanında eğitim kalitesinin oldukça üst seviyeye çekilmesi gerektiği vurgulandı.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.