Gülle: Sektörü Haksız İthalata Karşı Korumak İçin Ek Vergi Şart

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi tekstil sektörünün çok önemli olduğunu söyleyen Gülle, ilave gümrük vergisi uygulanmasını desteklediklerini söyledi

  25 Ağustos 2015 09:37 Salı
Gülle: Sektörü Haksız İthalata Karşı Korumak İçin Ek Vergi Şart
Tekstil sektörü, ilk yarısını geride bıraktığımız 2015’te yakın coğrafyamızda yaşanan siyasi sıkıntılar ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik zorluklar nedeni ile sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Konu ile ilgili İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Yayın Grubumuza Türk tekstil sektörünü değerlendirdi. 2015 yılının ilk 6 ayında tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatımız 4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten İsmail Gülle, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 11,6 oranında bir ihracat düşüşü yaşandığını ifade etti. “2015 yılı Ocak – Haziran itibariyle Türkiye’nin genel ihracatına baktığımızda 2014 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 8,1’lik bir ihracat düşüşü olduğu görülürken, tekstil ve hammaddeleri ihracatındaki düşüş daha yüksek oranlı olmuş” diyen Gülle, tekstil sektörünün genel ihracattan aldığı payın yüzde 5,5 olarak gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

Asya’da Üretim Maliyetleri Artıyor

Rusya Federasyonu’nun çok uzun yıllardır Türkiye tekstil ve hammaddeleri sektörünün en büyük ihracat pazarı konumunda olduğunu söyleyen Gülle. Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan sıkıntıların ve sonrasında ortaya çıkan siyasi gelişmelerin Rus ekonomisine büyük zarar verdiğini söyleyerek. “Yaşanan bu gelişmeler maalesef bizim Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatımızda yüzde 40’a varan oranlarda bir düşüş yaşanmasına neden olmuştur” dedi.

Sözlerine “Ayrıca euro dolar paritesindeki düşüş, AB Bölgesindeki ekonomik sıkıntılar ve dünya ekonomisindeki daralmaya paralel olarak, tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda da bir düşüş meydana gelmiştir. Zira Rusya Federasyonu ve AB ülkeleri ihracatımızın yüzde 50’sinden fazlasının yöneldiği ana pazarlarımızdır” diyerek devam eden Gülle, bu yaşanan sıkıntılara rağmen “En fazla ihracat yaptığımız ilk 50 ülke içerisinde yer alan Bangladeş, Vietnam, Pakistan gibi Asya ve Okyanusya ülkelerine yapılan ihracatlar da ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla önemli ihracat artışları olduğunuzu görüyoruz. Bununla birlikte daha düşük ihracat rakamlarına sahip olmakla birlikte Tayland, Tayvan, Güney Kore gibi ülkelere yapılan ihracat oranlarında da önemli artışlar olduğu göze çarpmaktadır” şeklinde konuştu.

Asya ve Okyanusya bölgesine tekstil ve hammaddeleri ihracatında kaydedilen artışta, özellikle Asya bölgesinde üretim maliyetlerinde yaşanılan artışın rol oynadığına dikkat çeken Gülle, “Bölgenin ucuz üretim merkezi olma niteliğini kaybetmeye başlamasının etkisi söz konusudur. Asya Bölgesine zaman içinde Türk tekstil ve hammaddeleri ihracatının daha fazla yükseleceğini tahmin ediyoruz” dedi.

Nonwoven İhracatı Arttı

Ürün gruplarına baktığımız zaman dokuma kumaşları ve iplik ihracatımız azalırken, nonwoven ürünlerin ihracatının yüzde 4 oranında artmasını değerlendiren Gülle, bunun sebebinin altında katma değer etkisinin öne çıktığını belirterek, “İnsanoğlunun örtünme ve giyinme ihtiyacı önüne geçilemez bir ihtiyaç olduğundan geleneksel tekstil sanayi ürünlerine olan talep süreklilik arz etmektedir. Diğer yandan gelişen teknoloji dolayısıyla, tekstil materyallerinin birçok sektörde kullanılmaya başlanması ile teknik tekstiller ön plana çıkmaya devam ediyor” diyerek söz konusu ürünlerin sağladığı katma değer de bu ihracat artış değerine yansıdığını belirtti.

Sözlerine devam eden Gülle, “Bugün tarım sektöründen, otomotiv sanayisine, tıptan uzay ve savunma sanayine ve inşaat sektörüne kadar oldukça geniş bir alanda nonwovenları kullanmak mümkündür. Söz konusu kumaşların üretilmelerinde işlem kademelerinin daha az olması ihtiyaç duyulan işçi sayısını azaltmakta, dolayısıyla kumaş üretim hızı artmakta ve bu da üretim maliyetini düşürmektedir. Dolayısıyla katma değere de etki sağlanmış olmaktadır” dedi.

“Hedeflerimize Ulaşmak İçin Yeni Pazarlar Gerekli”

Türk tekstil sektörünün, büyümesini devam ettirebilmesi için yeni pazarlara ihtiyaç duyduğunu ifade eden Gülle, “Tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak mevcut ihracat pazarlarındaki gelişmeleri yakından izliyor ve oluşan ekonomik koşullara göre yeni stratejiler belirliyoruz. Mevcut pazarların yanı sıra yeni pazarlara açılmak, sektörümüzün ihracatını arttırarak 2023 hedeflerine ulaşabilmesi açısından önem kazanmaktadır” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti “Türk tekstil ve hammaddeleri sektörü, kaliteli ürünleriyle dünya çapında alıcıların beğenisi kazanmıştır ve bu anlamda 200’e yakın ülkeye ihracatımız bulunmaktadır. Bu ülkelerdeki ekonomik gelişmeler ve piyasa koşullarına göre mevcut pazar paylarının arttırılması sektörümüzün benimsediği küresel çapta tedarikçi olma vizyonunun bir gereğidir.”

“2023 için En Önemli Rol Tekstilin”

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için en önemli rollerden birisini üstlenen tekstil sektörünün geleceğini hakkında da Gülle şu tespitlerde bulundu “Tekstil sektörü, en temel sanayi kollarından biridir ve her dönem tekstil ürünlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de tekstil sektörü ise geleneksel bir sanayi kolu olarak Osmanlı döneminden bu yana faaliyet göstermekte ve son otuz yılda ise sektörümüz dünya çapında önde gelen bir ihracatçı sektör haline yükselmiştir” diyen Gülle, sözlerine şu şekilde devam etti “Türk tekstil ve hammaddeleri sektörü 2023 yılında mevcut 8,5 milyar dolar düzeyindeki ihracat değerini 20 milyar dolara çıkarmayı hedeflemektedir. Bu hedefin yakalanmasında, sektörde yeni yatırımların konvansiyonel tekstil ürünlerinin yanı sıra çok fonksiyonlu tekstil ürünleri ve teknik tekstil ürünlerine yönelmesi etkili olacaktır.”

“İlave Gümrük Uygulamaları Gerekli”

Son dönemde Gümrük Birliği anlaşması gereği, Avrupa’dan Türkiye’ye köken incelemesi yapılmadan sokulan çok sayıda tekstil ürünün Uzakdoğu kökenli olduğu ortaya çıkmasını da Yayın Grubumuza değerlendiren Gülle, “AB üzerinden ATR ile gelen ürünlerde menşe bilgisinin saptırılması sektörümüzün dikkatle takip ettiği ve gerekli Kamu kuruluşlarının da dikkatine sunduğu bir konudur. Uzakdoğu ülkeleri, tekstil sektöründeki rekabetçiliklerini esas olarak üretim maliyetlerinin düşük olmasına ve devletten aldıkları çeşitli sübvansiyonlara bağlı olarak geliştirmişlerdir. Öte yandan kalite olarak bu ürünlere karşı Türkiye’de üretilen tekstil ürünleri çok daha üstündür. Dolayısıyla sektörümüzü haksız ve zarar verici ithalata karşı korumak ve sektörümüzde yatırımları ve üretimi canlı tutmak amacıyla bu ülkeler menşeili tekstil ürünlerine ilave gümrük vergisi uygulanmasını destekliyoruz” dedi.

“Üniversite - Sanayi İşbirliği”

İTHİB ve İstanbul Teknik Üniversitesi arasında imzalanan protokole de değinen Gülle “Geçtiğimiz günlerde imzaladığımız bu protokol ile sektörümüzün en önemli gündem maddelerinden bir tanesi olan Üniversite ile Sanayi arasında işbirliğini geliştirmek ve güçlendirmek konusunda çok büyük bir adım atıldığına inanıyoruz. İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi ile İTHİB arasında imzalanan bu protokol ile başta lisans öğrenimi olmak üzere sektörümüzün ihtiyaçları doğrultusunda öğrenci yetiştirilmesi, Bitirme Tasarım Projeleri hazırlanması, Pazarlama Sertifika Programı ile sektörün ihtiyaçları doğrultusunda profesyonellerin eğitilmesi, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında Akademik Danışmanlık Hizmetleri alınması, Ulusal ve Uluslararası Ar-Ge Proje İşbirlikleri, bu kapsamda Proje Yazma Eğitim ve Destekleri konularında işbirliği yapılması hedeflenmektedir” dedi.

“Uzlaşı Mesajı Verildi”

Son olarak 7 Haziran genel seçim sonuçlarını Yayın Grubumuz için değerlendiren Gülle “Öncelikle milletimizin yüksek bir katılım oranı ile demokratik bilincinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösterdiği seçimlerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Seçmenimiz sandığa giderek tek başına iktidarın dışında bir alternatifin de ülkemiz için tartışılması gerektiğini dile getirmiş, tüm partilerimize uzlaşı mesajı vermiştir. Gözlemlerimiz bu mesajın siyasi partilerimiz ve devlet erkanımız tarafından da açık bir biçimde anlaşıldığı yönünden. 1 Temmuz tarihinde TBMM başkanlığı seçiminin tamamlanması, bu önemli göreve hemşerimiz Sayın İsmet Yılmaz’ın seçilmesiyle hükümet kurulması çalışmalarının başladığını biliyoruz. Umuyoruz ki en kısa sürede yeni hükümetimiz kurulacak, bekleyen yoğun bir gündem çözüme kavuşacaktır” dedi.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.