Avrupa’da profesyonellik öne çıkıyor
Avrupa’da düğmenin kalbinin İtalya’da attığını sözlerine ekleyen Bahar, Avrupa’da üretimin adım adım farklı gruplar tarafından yapıldığını ifade etti. Düğmenin rondelesini yapan şirket grubu ayrı, pazarlamayı yapanlar ayrı diyen Bahar; “ Bu profesyonel bakış, başarıya daha çok yaklaştırıyor” dedi.
Nesilden nesile aktarılan şirketlerin son dönemlerde sıkıntılar yaşadığını da ifade eden Bahar sözlerine şöyle devam etti; “ İnsanlar firmalarının başına geçecek çocuklarını yurtdışında eğitim alması için gönderiyorlar ancak teorik eğitimde çok başarılı olan bu çocuklar, pratik eğitimde sınıfta kalıyor. Sanayiciliğin temelinde işin pratiğini öğrenmek yatar. Ben ve kardeşim 13 yaşından bu yana fabrikanın içindeyiz. Şu anda makinenin başına geçip hammadde halinden, son haline kadar düğme üretim sürecinin her adımını biliyoruz. Yılların verdiği bu tecrübe ile aktif olarak fabrikada yer almamızın başarıyı etkilediğini düşünüyorum.”
Liseyi ve üniversiteyi çok genç yaşta bitirerek işin başına geçtiğini anlatan Bahar, çalışanlarının da kendilerine çok yardımcı olduklarını vurguladı. Firmada çalışanların çoğunun en az iki kere emekli olduğunu söyleyen Bahar; “ Bizim en büyük avantajımız tecrübeli bir kadro ile çalışmak oldu. Bundan beş yıl önceye kadar dedemin zamanından bir işçi ile çalışıyorduk. Sağlık sorunları nedeniyle bıraktı. Çalışanlarımızın da desteği ile devamlılığı sağlıyoruz. Fabrikada da ekip çalışması ruhuyla hareket ediyoruz. Her zaman karşılıklı çıkarların uyuşması konusuna dikkatle yaklaşıyoruz” diye konuştu.
Şirketin Gelişmesine Yönelik Toplantılar Yapıyoruz
Dünyada düğme algısının da değiştiğini insanların düğmeyi önemli bir aksesuar olarak gördüğünü sözlerine ekleyen Bahar; “Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üretim gamını genişletmeyi düşünmüyoruz ancak her zaman olduğu gibi yaptığımız işin en iyisini yapma mentalitesi ile çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi. Ayda iki üç kere yaptıkları toplantılar ile yenilikleri konuştuklarını belirten Bahar sözlerini şöyle sürdürdü; “Normalde sırf AR-GE çalışmalarını yürütecek ekipler olması gerekiyor. Avrupa da olduğu gibi çalışmalar yapılması gerekiyor ancak bazı yetersizliklerden dolayı sınırlı çalışmalarla, başarılar kazanmayı sürdürüyoruz. Sertifikalar konusunda da oldukça özverili davranıyoruz. Ekoteks ve TSE kalite uygunluk belgelerine sahibiz.”
Hadımköy’e taşındıktan sonra bazı altyapı sıkıntıları yaşadıklarını da vurgulayan Bahar; “ Yaşanan bu problemler zamanla aşılacaktır” dedi. Yeni fabrikalarında çalışmalarının her şeye rağmen tüm hızıyla devam ettiğini hatırlatan Bahar sözlerine şöyle devam etti; “ 2011 yılında önemli satışlar gerçekleştirdik. Bu sene de dalgalı başlamasına rağmen, yılsonunda iyi olacak. Başarılı olmamız için, düğmeciler arasında da birlik oluşturulması gerekiyor. Bizim potansiyelimiz mevcut, gelen alıcılara dünya da uygulanan yöntem gibi, en az 50 fabrikayı birden gezdirmemiz gerekiyor. Bu şekilde daha da başarılı olacağımıza inanıyorum. Şu anki çalışmalarımızla satışlarımızın yüzde 35-40’ı ihraç ediliyor. Hedefimiz bunu yüzde 50’ye çıkarmak.”
Türkiye’nin düğme sektöründe asla geriye düşmeyeceğini, firmaların, maliyeti bu kadar düşük olan bir ürün için ithalattaki gecikmeleri bekleme lüksü olmadığını belirten Bahar; “Tekstil sektörü bu ivme ile devam ederse bizim de satışlarımız düşmez, 2012 ve 2013’ e daha umutlu bakarız” dedi.
Okunma : 3892
