Mümessillikten Bir Adım Ötesi: Erbel

Rieter gibi sektörün önemli makine üreticilerinin temsilciliğini yürüten Erbel Mümessillik, çalışmalarını satış sonrasında da başarıyla devam ettiriyor

  18 Mart 2013 17:54 Pazartesi
Mümessillikten Bir Adım Ötesi: Erbel

Türkiye’nin köklü ve güçlü mümessillik firmalarından Erbel Mümessillik, sektörel yolculuğuna 1974 yılında, iplik makinaları üreticisi Rieter ile başladı. Haluk Erbel’in sektörün henüz kurumsallaşmadığı bir dönemdeki başarılı girişimleriyle şekillenen firma, 1983 tarihinde kadrosunu oluşturarak, mümessillik hizmetlerine resmi olarak başladı. Mümessillik hizmetini sadece makine satışı olarak görmeyen bir bakış açısıyla sektöre yenilikçi bir tarz getiren Haluk Erbel, satış sonrası hızlı servis ile de güçlü bir konuma ulaştı. İstanbul ve Adana ofisleri bulunan firmanın temsil ettiği markalar arasında şunlar bulunuyor; kısa elyaf iplik makinalarında Rieter AG, tekstil klimaları ve gezer temizleyicileri Luwa AG, manşon taşlama garnitür sarma aparatları, otomatik kova değiştirme sistemleri ile Rosink GmbH+Co. Maschinenfabrik, merkezi vakum temizleme sistemleriyle Calorifer AG/ Steinemann CVS, ring makinaları için kopça ve bilezik ile BRAECKER ring masuralarıyla Gretener ,ring makinaları için iğler, manşon çekirdekleri ve üst çekim silindirleriyle Novibra CZ, fitil açma ve her cins masuradan deşe sıyırma makinalarıyla Cason S.p.A., otomatik transport sistemleriyle Schönenberger GmbH ve PES ve Vulkanfiber şerit kovalarıyla Hornex.

 

Erbel Mümessilliğin temsil ettiği markalarla sektörde güçlü bir konumda olduğunun altını çizen Erbel Mümessillik Genel Müdürü Haluk Erbel, 2011 yılı ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu; “2011 yılında genel anlamda bir önceki döneme göre üretim ve yatırım süreçleri arttı.  Sektördeki hareketlenmeye bağlı olarak, Erbel Mümessillik olarak satış ve hizmet faaliyetlerimizde canlı bir dönem yaşadık. Satışlarda pozitif geçen 2011 yılında,  amiral gemimiz geçmişte olduğu gibi yine Rieter oldu. Marka satışlarıyla pazar lideri pozisyonunu devam ettirdi. Tüm iplik yatırımı yapan firmalara hem satış öncesi hem de satış sonrası vermiş olduğumuz hizmet, müşteri memnuniyetini de beraberinde getirmiş ve 2011 yılında da pazar lideri olma konumumuzun devamlılığını sağladı. Ülkeye giren her makinanın milli servet olduğu ilkesiyle, mühendis ekibimiz, yeni yatırım yapma düşüncesi olan firmalara en verimli ve doğru projeler konusunda teknik destek verdi.”

 

Erbel, müşterilerine hizmet bağlamında daha yakın olmak ve onlarla yoğun bir şekilde ilgilenmek için 1995 yılında kurdukları Adana Bölge Ofisinin, 2011 yılında da bölgedeki konumunu güçlendirmeye devam ettiğini açıkladı. Erbel; “Şu an Adana Bölge Ofisimizde 6'sı mühendis olan 10 kişilik ekibimizle ve İstanbul büromuzdaki 2 mühendisimizle tüm müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaya çalışıyoruz” dedi.

 

Rieter İç Pazarda Lider

 

Gerek ring iplik makinalarında gerekse de open end makinalarının satış rakamları anlamında Rieter’in 2011 yılında pazar lideri pozisyonunu sürdürdüğünü vurgulayan Haluk Erbel, Rieter’in, ring makinalarında tüm rakiplerinin toplamından çok daha fazla iğ satışı gerçekleştirdiğini açıkladı. Erbel; “Aynı başarının open end makinası pazarında da yakalanmış olması bizi ikinci defa mutlu kılmıştır. Bu açıdan, büyük ailemizin parçası olarak kabul ettiğimiz tüm müşterilerimize, bize duymuş oldukları güvenden yakaladığımız başarıya vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu.

 

Rieter’in, merkezi İstanbul’da bulunan güçlü bir teknik servis yapılanmasına sahip olduğunun altını çizen Erbel, artış gösteren satışlarla birlikte montajı yapılacak olan tesis sayınının çoğaldığını, bu nedenle yeterli hizmeti vermek için 2010 yılının başında Rieter Servis dahilinde çalışan servis mühendisi (montör) sayısının arttırıldığını hatırlattı.

 

İplikçiler Sıfır Yatırımlar Yaptı!

 

Haluk Erbel, 2011 yılında tekstil sektörünün genelinde görülen yatırımları modernize etme durumun iplik yatırımcıları cephesinde yaşanmadığını ve onların sıfır yatırımlara daha çok öncelik verdiğini söyledi. Erbel, sıfır yatırım yapan bu firmaların büyük çoğunluğunun, halihazırda tekstil sektöründe yer alan firmalar olduğunu da kaydetti. Erbel yatırımlarla ilgili olarak şunları söyledi; “Yapılan iplik yatırımlarında en fazla kompakt ring makinalarının tercih edildiği gözlemlendi. Kompakt ring makinalarını sırasıyla; konvansiyonel ring makinaları ve open end makinalarını içeren tesisler izledi.”

 

2008-2009 küresel ekonomik krizinin ardından 2010 yılında ve 2011 yılının ilk yarısında müşterileri olan tekstil üreticilerinin işlerinin çok iyi seyrettiğini söyleyen Erbel, bu süreçte makine alımını etkileyen diğer önemli gelişmeleri de; ithal ipliklerin Türkiye’ye girişini engellemek için alınan önlemler, yatırımlar için verilen KDV ve gümrük vergisi istisnası olarak sıraladı. Tekstil sektörünün ülkemizde uzun yıllara dayanan geçmişine dikkati çeken Erbel, bu sektördeki sanayici ve iş adamlarının geçmişe göre, makine alım ve yatırım süreçlerinde çok daha bilinçli ve sistemli olarak davrandıklarını belirtti. Erbel; “Bu süreçte yatırımcıların, iplik makinası alımında, makinaların yüksek üretim kapasitesine, düşük üretim maliyetlerine, yüksek ürün kalitesi alabilme ve esnek üretim kabiliyetine sahip olmasını yüksek öncelikli olarak gözettiği aşikardır” dedi.

 

2012’de Yatırımlar 2011 Kadar Yoğun Olmayacak, Ancak…

 

2012 yılında, 2010 ve 2011 yıllarında olduğu kadar yoğun bir yatırım dönemi beklemediklerini dile getiren Haluk Erbel, bu yılın Haziran ayı sonuna kadarki süreçte, 2011 yılında satışı gerçekleşen makinaların sevkiyatının süreceğini hatırlattı. Erbel, 2012 yılı ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu; “2012 yılında, sektörde hali hazırda olan firmaların yatırımları devam edecektir. Öte yandan, heryıl zaten belli bir yüzde de mevcut makina parkınında yenilendiğini unutmamamız lazım. Aynı zamanda pazarın pozitif seyrini güçlendirerek sürdürmesi ve pamuk fiyatının piyasayı destekleyecek şekilde değişmesi, 2012 yılının da yoğun bir yatırım dönemi olmasını sağlayabilir.” Haluk Erbel, olası yatırımların daha çok kompakt ring ipliği tesislerinde yapılacağını öngördüklerini de söyledi.

 

Küresel ekonomik krizin sektörü o dönem ciddi şekilde olumsuz etkilediğini hatırlatan Erbel, 2008-2009 döneminden hemen önce Türkiye’deki iğ kapasitesinin yaklaşık 6.4 milyon iğ olduğunu, krizden sonra ise bunun 4.2 milyon iğe gerilediğini açıkladı. Erbel, iğdeki bu gerilemedin daha sonra hızlı bir toparlanma sürecini beraberinde getirdiğinin altını çizerek, 2012 yılının ortalarına kadar bu kapasitenin 5.3 milyon iğe çıkacağını savundu.

 

Haluk Erbel, Nisan ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek olan ITM 2012 fuarı’na Erbel Mümessillik olarak güçlü bir şekilde katılacaklarını ve geniş stand alanlarıyla temsilciliğini yürüttükleri markaları ziyaretçilere detaylı olarak anlatacaklarını ifade etti. Erbel, 2006 yılında düzenlenen ve 770 firmanın katıldığı ITM’de, başta Rieter olmak üzere temsil ettikleri markalarla başarılı bir fuar süreci yaşadıklarını sözlerine ekledi.

 

Stratejik Partner; Rieter

 

Erbel Mümessilliği ‘Türkiye’deki Yüzü’ olarak tanımlayan Rieter, hem Haluk Erbel’le hem de Erbel Mümessillikle köklü ve sağlam bir ilişki içinde bulunuyor. Alanında Türkiye’de pazar lideri konumundaki Rieter, 1975 yılında İsviçre’de kuruldu. Kısa elyaf iplik makinaları ve parçaları alanında küresel çapta pazara hakim olan Rieter’in 9 ülkede 18 üretim tesisi, 4500 çalışanı bulunuyor. Bu çalışanların sadece yüzde 26’sı İsviçre merkezde yer alıyor. İplik sistemleri ve teknolojileri üreten firma ayrıca otomotiv alanı için de teknolojiler üretiyor. Rieter, Wintherthur’da bulunan SpinCenter ile makinalarda denemeler yapılarak en yüksek verimin alınmasını garanti ediyor. Müşteriler burada eğirme denemeleri yaparak makinaların üretim kapasitesi ve gücü hakkında birebir bilgi alabiliyor. Firma, tekstil sektöründe; doğal ve sentetik elyaflardan ipliklerin üretimi için entegre sistemler sunan ‘Kesikli İplikçilik Sistemleri’ ve Premium Textile Compents- PTC’ bölümleri ile tanınıyor. PTC, iplik fabrikaları ve makinana üreticilerine tedarik sunan güçlü bir portföye sahip. ‘Markalar evi’ olarak bilinen PTC içinde; Graf, Bracker, Gretener ,Berkol, Novibra ve Suessen bulunuyor.

 

Temsil ettiği markaları iplik süreçleri çerçevesinde güçlendiren Erbel, 2011 yılında, Bracker’in ve Novibra nın de temsilciliğini aldı. Erbel Mümessillik bilezikten kopçaya ve bunlara baglı yardımcı ürünlerde (temizlik tabancaları ve kopça takma tabancaları gibi) dahil olmak üzere tüm Bracker mamullerinin satışını temin ediyor. 1835 yılında İsviçre’de kurulan Bracker AG, ring eğirme makinaları kompenentleri üreticisi olarak sektörde yer alıyor.

 

 


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.