Kaynak Tekstil ‘Markasına’ Güveniyor

Kaynak Grup bünyesindeki dört tekstil işletmesi ile yılda 100 milyon Euro’luk bir ciro gücüne sahip bulunuyor. Denizli’de yer alan Grup, iplik, kumaş, hazırgiyim ve havlu segmentlerinde yarı entegre bir tesise sahip.

  21 Aralık 2012 18:58 Cuma
Kaynak Tekstil ‘Markasına’ Güveniyor

Türkiye’nin en önemli tekstil üslerinden birisi olan Denizli’de faaliyet gösteren Kaynak Tekstil yarı entegre bir üretim gücüne sahip.. Kendi ürettiği iplikleri işleyen Grup , yıllık 100 Milyon Euro’luk ciro rakamı ile gücünü kanıtlıyor. Kaynak Tekstil Pazarlama ve Dış Ticaret A.Ş, Kaynak Tekstil San ve Tic. A.Ş, Kaynak İplik San. ve Ticaret A.Ş, Kaynak Havlu San. ve Ticaret A.Ş olmak üzere 4 farklı şirket ile faaliyetlerini yürüten Kaynak Grup, ilk olarak 1987 yılında Kaynak İplik’in kurulması ile ticareti hayatına başlamış. Grubun Uşak’ta yer alan tek işletmesi olan Kaynak İplik, Türkiye’nin de sayılı iplik üreticileri arasında yerini alıyor. 45.000 metrekare kapalı alan, 260.000 metrekare açık alana sahip olan şirketin ürün yelpazesinde, Ne 12/1 ile 50/1 arasında olan Open end, Karde, Penye dokuma ve Örme tansiyonlu iplikler bulunuyor.   550 çalışanı ile aylık 1.500.000 kg tek kat, 350.000 kg çift kat üretim yapan Kaynak İplik’in makine parkında ise Rieter, Oerlikon, Savio, Trützschler Zinser gibi dünya devlerinin makineleri yer alıyor.

Grubun 1988 yılında kurulan bir diğer işletmesi Kaynak Tekstil San. Ve Tic. A.Ş de, Denizli’de üretim yapıyor. Genel olarak, hazır giyimde kullanılan dokuma kumaş çeşitlerini üreten şirket, Kaynak Grup tekstil ürünleri üreticilerinin kumaş ihtiyacını tedarik etmesinin yanı sıra Avrupa ülkelerine de ihracat yapıyor. Şirket müşterilerine, yüzde 100 pamuklu başta olmak üzere pamuk/likra, pamuk/polyester, pamuk/keten, pamuk/naylon, pamuk/viskon, pamuk/polyester/viskon karışımlı kumaşları; kanvas, gabardin, kadife, poplin, ottoman, saten, replay, double face, ribstop ve ipliği boyalı dokuma kumaş çeşidi olarak sunuyor. Şirket toplamda 300 çalışanı ile ayda 1 milyon metre kumaş üretiyor.

Grubun En Genç Üyesi Kaynak Havlu

1996 yılında Denizli’de kurulan ve grubun Avrupa’ya açılan kapısı olarak adlandırılan Kaynak Tekstil Paz. ve Dış Tic. A.Ş., bay-bayan model dokuma ve denimden oluşan alt ile üst grup üretimini Avrupa’nın önde gelen markaları için yapıyor. Şirketin ihracat yaptığı ülkeler arasında Almanya, Danimarka, İtalya, İspanya, İngiltere, İsveç ve Fransa yer alırken, firma bu ülkelere aylık 120.000 parça üretim yapma gücünü elinde bulunduruyor. Yıllık 15 milyon Euro ihracat yapan Kaynak Tekstil Pazarlama, her türlü parça boya ve denim yıkamalı ürünlerde kesim, dikim, ütü ve paketleme işlemlerinin tamamını kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Üretim temelini oluşturan iplik ve kumaş tedariğini, içinde bulunduğu diğer Kaynak Grup şirketlerinden temin eden firma, 15.000 metrekare kapalı, 10.000 metrekare açık alan olmak üzere toplamda 25.000 metrekare alanda hizmet veriyor.

Grubun en genç üyesi ise 2000 yılında kurulan Kaynak Havlu Sanayi ve Ticaret A.Ş. Avrupa’nın önde gelen markalarına havlu ve bornoz üretimi yapan şirket, ihracatının büyük bir kısmını İtalya, Rusya ve Yunanistan’a gerçekleştiriyor. Bünyesinde, haşıl, dokuma ve konfeksiyon mevcut olan şirket, yıllık 250,000 adet bornoz ve 1.200.000 kg. havlu üretim kapasitesiyle, sektörün önde gelen firmaları arasında yer alıyor.  Şirketin bünyesinde 14 havlu dokuma ve 4 jakar dokuma tezgahı bulunuyor.

Grup 3. Nesil Yönetici İle Yola Devam

Türkiye’nin en önemli tekstil güçlerinden birisi olan Kaynak Grup aynı zamanda yurtdışı fuarlarını da yakından takip ediyor. Textil Dünyası Dergisi olarak yerinde izlediğimiz Intertextile Shanghai Fuarı’nda da yer alan firma, ürünlerini küresel piyasanın beğenisine sundu. Standında müşterilerini ağırlayan firma yetkilileri aynı zamanda küresel piyasanın da nabzını tuttu. Aile şirketi olarak yönetilen grubun, 3. nesil yöneticisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Sarıkaya dergimize özel açıklamalarda bulundu. Yurt dışında eğitim alan Sarıkaya hem küresel piyasanın gittiği yön anlamında önemli tespitler yaptı hem de firmanın gelecek planları hakkında ipuçları verdi.

Türkiye’de Yeditepe Üniversitesi’nde eğitim aldıktan sonra ABD’de yüksek lisansını tamamladığını ifade eden Kemal Sarıkaya, en dipten şirketin faaliyetlerini takip etmeye başladığını söyledi. Eğitim hayatı boyunca kazandığı yurtdışı deneyimleri şirket çalışanları ile paylaştığını açıklayan Sarıkaya; “Yurtdışında alınan eğitim kişisel gelişim açısında önem taşıyor. Bu bağlamda şirket içinde alınan kararlar bu tecrübe ile şekilleniyor ve başarı bu yolla geliyor” dedi.

Kendi eğitimi hakkında özel bilgilerin dışında şirketin gelişimi ve kaynak kullanımı ile alakalı da bilgiler veren Sarıkaya, hammadde tercihleri hakkında şöyle konuştu; “Pamuk tercihimizi genelde Ege Bölgesi, Amerika ve Yunanistan’dan yana kullanıyoruz. Bunların dışında zaman zaman Pakistan, Hindistan gibi bölgelerden de alım yapıyoruz. Kullanılan ürüne göre değişim gösteren tercihlerimiz, özel çalışmaların istenmesi halinde kontaminasyon oranının düşük olduğu bölgelere kayıyor. Mesela gömleklikte fine kumaşı yapmak istiyorsanız Mısır elyafı kullanmanız gerekir. Ona göre belirliyoruz. Ama 40-1 Compact üstünü yurt dışından temin ediyoruz.”

Terbiye Yatırımı Bizi de Düşündürüyor

Kaynak Grubun yarı entegre bir şirket olduğunu vurgulayan Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Sarıkaya, pamuk ihtiyacının dışında üretilen ipliklerin kendi firmaları tarafından kullanıldığını açıkladı. İplik kalitesi açısından üst düzey üretim yaptıklarının altını çizen Sarıkaya, boyama ve terbiye işlemi hakkında da bilgiler verdi. Hem iplik boyama hem de dokuma sonrası boyama yöntemi ile üretim yaptıklarını anlatan Sarıkaya; “Üretim şeklinin kararını ihtiyaca göre veriyoruz” dedi.

Terbiye konusunda bir işlem uygulamadıklarını hatırlatan Sarıkaya bu anlamda aile içinde de zaman zaman yatırım kararlarının konuşulduğunu söyledi. Boyama ve terbiye işlemleri kalifiye eleman gerektiriyor diyen Sarıkaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu konuda İtalya, kalitesi ile öne çıkıyor. Özellikle Prato Bölgesi’nde 1960-1970 model makinesi olan boyahaneler mükemmel işler çıkarıyor. Bizim ülkemizde 2011 model makinesi olanlar bile bu şekilde kaliteyi yakalayamıyor. Türkiye’de Ar-ge çalışması neredeyse hiç yapılmıyor. Avrupa bu anlamda bilgi birikimi, ve tecrübeye sahip. Bunun dışında son üç senedir boyahane işlemleri hızlandı bundan önce makineler boş bekliyordu. Biz de gerek olmadığını düşünüp yatırım yapmadık. Ancak son dönemde ihtiyaç hissetmeye başladık.” Boyahane yatırımı yapılması konusunda bilgi vermeyen Sarıkaya, ihtiyaçları olduğunu söylemekten kaçınmadı. Avrupa’da boyahane dışında bilgi birikimi ve çalışma ile doğru işlerin yapıldığını hatırlatan Sarıkaya, koleksiyonlarını hazırlarken de İtalyan tasarımcılarla çalıştıklarını aktardı. İtalyan tasarımcıların bir marka olduğunu anlatan Sarıkaya, Türk piyasasının da tanıdığı Andrea Scattollin ile çalıştıklarını vurguladı.

Ek Vergi Uygulamasını Destekliyorum

Özellikle Hükümetin vergi düzenlemesinden sonra ithalat rakamlarının hızla düştüğünü açıklayan Kemal Sarıkaya, Türkiye çıkarları açısında doğru bir adım atıldığını aktardı. Sarıkaya şunlara işaret etti; “Kararlardan sonra iç piyasada satış hacimleri yükseldi. Türkiye’de Türk İşadamları  bu kadar yatırım yapıyorlar, makineler alıyorlar, fabrikalar kuruyorlar ama ithalden dolayı ya bu makineler çalışmıyordu ve bu bağlamda istihdam cok düşüyordu . O yüzden ithal ürünlere ek vergi konulmasını destekliyorum. Bu başarılı çalışma ile inşallah, üreticimiz daha çok kazanacak ülkemizin parası da gereksiz yere dış unsurlar için harcanmayacak.”

Gelecek yıllarda şirket planları hakkında konuşan Sarıkaya, kendi deyimiyle ‘mağazalaşma antrenmanına’ başladıklarını aktardı. Fabrika satış mağazası oluşumu ile bu anlamda adımlar atmaya başladıklarının altını çizen Sarıkaya; “Mağazalaşma çok büyük bir proje olarak tanımlanabilir. Onun için merkezimizin İstanbul’da olması lazım. Bir tek kendi ürünlerimiz yetmeyebilir. Onun dışında gömleği, aksesuarı tedarik etmemiz lazım. Ayakkabı, iç çamaşırı, gözlük; yani komple konsept olarak düşünmeniz gerekiyor. Bunun için de tedariği pek kolay değil. O sebeple uzun vadede belki ama kısa vadede böyle bir plan yok. Yeni makine yatırımları ile ilgili bazı adımlar atıyoruz. Penye ile başladık daha sonra kompakt tesisimizi kurduk. Yılbaşından sonra bu kompakt tesisimizi büyüteceğiz. İplikle ilgili birkaç ünite daha gelecek” dedi.

İş Hacmi Nedeniyle Texworld’ü Tercih Ediyoruz

Yapılan yatırımların her zaman önem arz ettiğini vurgulayan Kemal Sarıkaya, aynı zamanda ürünlerin pazarlanması açısında fuarlarında çok önemli alanlar olduğunu ifade etti. Geçmiş yıllar boyunca Paris Texworld, Münih Fabric ve Casablanca fuarlarına katıldıklarını ve ürünlerini sergilediklerini vurgulayan Sarıkaya, yurtdışı acentelerimiz ile fuar etkinliklerinde başarılı işler gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

Özellikle Premier Vision yerine neden Texworld’e katıldıklarını sorduğumuz Sarıkaya, birçok Türk tekstil firması gibi kendilerinin de bu fuara başvurduklarını ancak iki kez reddedildiklerini açıkladı. Sarıkaya, daha sonra Premier Vision tarafından kendilerine davet gelmesine rağmen bu fuara katılmadıklarının altını çizdi. Sarıkaya şöyle konuştu; “Bu iki fuarı futbol liglerine benzetmek gerekirse, Premier Vision’u Şampiyonlar Ligi Texworld’ü ise Uefa Ligi olarak tanımlayabiliriz. Biz firma olarak o fuarda da başarılı oluruz kalite olarak, servis hizmet hızı olarak öne çıkarız ama Texworld’de iş hacmimiz daha yüksek. Biz çok havayı seven bir şirket değiliz. Ancak gerektiğinde fuarlara katılım göstermeyi de biliriz.”

Katılarak yeni koleksiyon ürünlerini sergiledikleri Intertextile Shanghai fuarı hakkındaki görüşlerini de paylaşan Kemal Sarıkaya, etkinliğe ilk kez katıldıklarını ancak başarılı bir edisyonla karşılaştıklarını açıkladı. Uludağ İhracatçı Birliği’nin ülke pavilyonu yapma kararının çok doğru olduğunu savunan Sarıkaya; “Firmanın tek başına kalması müşteriye ulaşma anlamında sıkıntı yaratıyor. Bu şekilde ise alıcılar ne istediklerini bilerek bizi ziyaret ediyorlar” dedi.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.