Dünya genelinde hazır giyim ve moda alanında 40 yılı aşkın bir deneyime sahip olan Lectra; Polat Renaissance Hotel’de düzenlediği “Modanın Hızına Ayak Uydurun” isimli seminerde sektörün nabzını tutan trendlere yer verdi.
Lectra Global Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Edouard Macquin, Lectra’nın trendlere ilişkin yenilikçi yaklaşımını anlattı. Macquin, “Özellikle milenyumdan bu yana müşteri memnuniyeti moda sektöründeki oyuncuların, yani markalar, distribütörler ve kendi markaları olsun veya olmasın üreticilerin karşı karşıya kaldığı sorunların kalbinde yer alıyor. Kişiselleştirme, kalite ve çevreye saygı konusunda yüksek beklentilerle karşı karşıya kalan markalar, teknoloji ve veri analizi sayesinde süreçlerini şekillendiriyor ve ürünlerini kişiselleştirerek farklılıklarını ortaya koyuyorlar. Şirketin nesnelerin interneti konusunda faaliyet göstermeye başladığı 2007 yılından bu yana Lectra, elektronik aksamı kendisi tarafından tasarlanan ve geliştirilen kesimhane çözümlerine entegre edilen yüzlerce sensör ile gerçek zamanlı izleme yapıyor. Kendisini tasarım ve geliştirmeye adayan Lectra, Ar-Ge için ayrılan gelir yüzdesini 2017-2019 döneminde yüzde 10’a çıkarmayı ve 2016-2019 döneminde yüzde 50 artış kaydetmeyi hedefliyor.” sözlerine yer verdi.
Endüstri 4.0 Uyumlu Makineler
Lectra’nın günümüzde sayısı 3400’ü aşan Endüstri 4.0 uyumlu makineleri ile dünya üzerinde 2100 üretim sahasında kullanıldığını da sözlerine ekleyen Macquin, pazarda Endüstri 4.0’ün uygulanması için gerekli olan makine, yazılım, hizmet ve verileri bir araya getiren tam ürün gamını sunabilen bir şirket olarak hizmet verdiklerini söyledi.
Lectra Ortadoğu ve Türkiye Bölge Direktörü Burak Süsoy ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Lectra olarak bizler her zamankinden daha yakın bir müşteri desteği sağlıyor, her an çözüm ortağı olduğumuz şirketlerin karşılaştıkları güçlüklerle başa çıkmalarına yardımcı oluyoruz” dedi.
“Yaratıcılığa Her Zamankinden Daha Fazla Gereksinim Duyuluyor”
Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren firmaların bir yandan maliyetlerin azaltılması baskısıyla karşılaşırken bir yandan da yaratıcılığın ön plana çıktığı çözümlere ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekleyen Süsoy, “Üretim sektöründe geleceği gittikçe daha belirsiz hale getiren zorlu makroekonomik ortam, firmaların hazır giyim koleksiyonlarında esneklik ve hızlı yanıt verebilme yeteneklerini birleştirmesini zorunlu hale getiriyor. Hızlı moda akımının zorunlu hale getirdiği artan koleksiyon yenileme sıklığı, bazı markaların merkezlerine yakın tedarikçilere dönüş yaparak daha dengeli bir kaynak kullanım stratejisi benimsemelerine neden oluyor. Öte yandan yaratıcılığa her zamankinden daha fazla gereksinim duyuluyor; firmalar pazara sundukları ürünlerde, orijinalliği, rahatlığı ve kullanım kolaylığını bir arada harmanlamak ve iyi fiyatlar sunmak zorunda kalıyorlar.” dedi.
Bedene iyi oturma, tarz, rahatlık vb. tüm gereksinimleri karşılayan ürünlerin hedef tüketici tarafından beğenilme şansı da daha yüksek hale geldiğini vurgulayan Süsoy, günümüzde tüm hazır giyim firmalarının güçlü, iş birliğine dayalı ve iş odaklı teknolojiler kullanmaları gerektiğini ekledi.
