Türk Derisinin 2023 İhracat Hedefi: 10 Milyar Dolar

Son 10 yıldır hızla artan Türkiye’nin deri ihracatında 2023 hedefi 10 milyar dolar olarak belirlendi.

  16 Temmuz 2012 01:29 Pazartesi
Türk Derisinin 2023 İhracat Hedefi: 10 Milyar Dolar

Türk deri markalarının iç ve dış pazarda tanıtımı, dünyada Türk derisinin imajının güçlendirilmesi amacıyla 2005 yılında kurulan Deri Tanıtım Grubu (DTG) sektörün sorunlarını ve ihracat hedeflerini aktardığı bir basın toplantısı düzenledi. Pera Palas Otel’de gerçekleşen toplantıda DTG Başkanı Lemi Tolunay ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmalarda Türkiye’nin deri ve deri mamulleri üretimi, ihracat gücü, ürün ve işleme kalitesindeki liderliği, Türk derisinin iç ve dış pazarlardaki konumu, üretim ve ihracatın geliştirilmesi için önerilen tedbirler masaya yatırıldı.

Türk deri sanayinin bugün hem bilgi hem de tasarım açısından dünyada önemli bir konuma yükseldiğini belirterek söze başlayan DTG Başkanı Lemi Tolunay, artık üretim becerisi, kalite ve tasarımda İtalya’yla yarışabilecek düzeyde olduğumuzu vurguladı. Tolunay, “Bilgi birikimimiz ve üretim becerimizle Batı’nın çözüm ortağı, dünya modasına entegrasyonumuzla Doğu’nun takip ettiği tasarım merkezi konumundayız” dedi.

İhracatın Yüzde 40’ı Görülmüyor

Son 5 yıllık ihracat rakamlarının da bu trendi ortaya koyduğunu belirten Tolunay, 2010’da ekonomideki genel toparlanmaya paralel olarak, ihracat, üretim ve istihdam rakamlarının da pozitife döndüğünü açıkladı. Tolunay sözlerini şöyle sürdürdü; “Deri ve deri mamulleri ihracatımız yüzde 18.2 artarak 1.328 milyar dolara ulaştı. Sektör 2011 yılını 1.44 milyar dolarlık ihracatla kapattı. Aynı yıl üretim yüzde 7.7 artarken, istihdamdaki artış yüzde 8’e ulaştı. Bugün deri yan sanayii ve perakende sektörü ile birlikte 400 bini aşan istihdam rakamıyla Türkiye’nin en önemli ekonomi aktörleri arasında olmayı sürdürüyoruz”

Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi olan 500 milyar dolara ulaşmada Türk dericilerine büyük bir rol düştüğünü hatırlatan Tolunay, deri sektörünün ihracat gücünün arttırılması için bazı düzenlemelerin ve teşviklerin gerekli olduğunu savundu. Tolunay; “Öncelikle doğrudan ihracat rakamlarına yansımayan yurtdışı satışlarının da bulunduğu dikkate alınarak, sektör büyüklüğünün doğru analiz edilmesi şart. Bugün özel faturalı, yolcu beraberi ve turistik satışları da kattığımızda sektörün ihracat gücü 3.5 milyar doları aşıyor. Uzun vadeli hayvancılık politikası ve doğru teşviklerle bu rakam daha da artırılabilir” dedi.

Teşviklerden Yararlanamıyoruz!

Hükümetin açıkladığı son teşvik paketine de değinen Tolunay, paketin genel olarak başarılı olduğunu ancak, illerin gelişmişlik farklarına göre düzenlenen bu paketin deri sektörüne katkı sunmadığını şöyle açıkladı; “Oysa deri sanayiinin çevre ve insan sağlığını gözeten büyük yatırımlı tesisleri, Tuzla, Çorlu, Uşak, Menemen, Gerede ve Bursa organize sanayi bölgelerinde faaliyetini sürdürüyor. Devletin izin verdiği bu organize sanayi bölgelerinin dışında firmaların üretim yapmaları mümkün değil. Altyapısı olmayan bölgelere verilecek  teşviklerden deri sektörünün yararlanma şansı az”.

Teşvikler deri sektörünün beklentileri yönünde düzenlendiği ve uygulandığı takdirde, bunun Türkiye’nin deri ihracatına çok olumlu katkıları olacağından bahseden Tolunay, “Böylece toplam deri ihracatı yüzde300  büyüyerek, 3.5 milyar dolardan 10 milyar dolara ulaşabilir” dedi.

Türkiye Deride Bir Dünya Devi

Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş da yaptığı konuşmada, Türk deri sanayinin büyüklüğü ve üretim gücü hakkında katılımcılara güncel bilgiler verdi. Matraş, bugün Türkiye’de, ayakkabı, deri konfeksiyon, saraciye ve tabakhane olmak üzere 23 bini aşkın deri üretim tesisinin faaliyetini sürdürdüğünü söyledi. Matraş, “Ülkemizde sayıları 14’ü bulan Deri Organize Sanayi Bölgelerinde, Avrupa standartlarında, çevre ve insan sağlığına duyarlı, modern üretim gerçekleştiriliyor. Deride bir dünya devi olduk. Süed Kürk işlemede ise dünyada rakipsiz konumda bulunuyoruz” dedi.

Sektörün üretim gücünün daha da arttırılabileceğini dile getiren Matraş; “Bunun için öncelikle ham deri yetersizliğinin giderilmesi, ardından da üretim gücümüzün artırılması için nihai deri ürünleri ithalatında ek vergi uygulamasına gidilmesi gerekiyor” dedi. Deride hammadde sıkıntısının ancak doğru hayvancılık politikalarıyla önlenebileceğini kaydeden Matraş sözlerini şöyle sürdürdü; “2002’de hayvancılık sektörüne verilen yaklaşık 80 milyon TL’lik destek, bugün 2 milyar TL’yi geçmiş durumda. Yani, hayvancılığa teşvik son 10 yılda 20 kat artırıldı. Oysa bizim hala derisini kullanabileceğimiz kesim hayvanımız yetersiz. İthal etmek zorunda kalacak kadar çok et sıkıntısı yaşarken, her gün 7 milyon öğrenciye okullarda süt dağıtıyoruz. Bu rakamlar, sektörümüzde ithalata bağımlılığın teşviklerde önceliğin et değil süt besiciliğine verilmesi tercihinden kaynaklandığını gösteriyor” dedi.

Hükümetin ve yetkililerin başta Uzakdoğu olmak üzere ithal edilen kalitesiz deri ve deri mamullerine karşı mücadele vermesi gerektiğini hatırlatan Matraş, sözlerini şöyle bitirdi; “Kalitesiz derinin, 37 çeşit kansere, solunum yetmezliğine, hamilelikte düşüğe ve erkeklerde kısırlığa neden olduğu ispatlandı. Sanayi Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu ‘etiketleme sistemi’ kalitesiz deri mamulleriyle mücadelede önemli bir yer tutuyor. Ancak tüketiciler ve tüm sektör bu konuda Avrupa ülkelerinin gösterdiği hassasiyeti göstermek zorunda”.

 


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.